Olumsuz jeopolitik gelişmeler, küresel tedarik zincirleri üzerindeki baskı, nesiller boyu belki bir kez görülen enflasyondaki ani yükselişler, enerji ve emtiada yaşanan güven kaybı, teknolojik değişim, pazar payı için mücadele eden yeni ile köklü oyuncuların içeride ve dışarıda kıyasıya rekabeti…
Küresel ticari bankacılık sektörü daha önce hiç deneyimlemedikleri risklerle karşı karşıya. Örneğin, perakende bankacılık sektöründeki yeni oyuncuların gelişen teknolojiyle birlikte, bankaların kredi sağlama aracı olması gibi geleneksel rollerine meydan okuması gibi. Son birkaç yılda pazarın görünümü tekilden çoğula modellerin hakimiyetinden çoğuldan-çoğula yaklaşımların yaygın olduğu bir görünüme dönüştü. Likiditeye erişim, artık neredeyse anında gerçekleşiyor ve daha demokratik.
Ekonomik belirsizliklerin kurumsal ve bireysel müşterilerin aklını kurcalayan ilk konu olduğunu düşünürsek, geleneksel kurumların amacı, aracısız ortam yaratmaktan kaçınmak olmalı. Bankaların bunu gerçekleştirebilmesi için değişen pazar yapısı ile teknolojik değişimler arasında kendilerine bir yol çizmeleri gerekiyor.
Pazarın mevcut durumu geniş kapsamda fırsatları da beraberinde getiriyor. Örneğin Blokzincir teknolojisi ve varlıkların token haline getirilmesiyle hızla gelişen finansal piyasa dijitalleşmesinin arka planı ile pazar yapısındaki bu değişikliklere ölçekli uyum sağlama ve katılım için gerekli altyapı değişikliklerini ele alalım. Pazardaki bu değişimler, ticari bankacılık sektöründe yeni büyüme motorları inşa etmek için nesillerarası bir fırsatı temsil ediyor.
Teknolojiye duyulan ihtiyacın yanı sıra artan ESG gündemi var: yeni düzenlemeler, kurumsal yönetişim beklentileri ve karbon ticareti gibi sürdürülebilir varlıklar için hem alım hem de satım tarafında artan yatırımcı iştahı. Burada da bankacılar, müşterilerin yeşil gündemlerini finanse etmelerine ve yeni ölçütler ve önlemler getirmelerine yardımcı olma fırsatı görüyor.
Bu rapor, küresel ticari bankacılık sektörünün önümüzdeki beş yıldaki dönüşüm gündemini etkileyen dört temel eğilimi ortaya koyarak pazar yapısı, ESG, merkezsizleştirilmiş finans (DeFi) ve dijital varlıklar konularındaki bankaların önündeki büyüme fırsatlarına işaret ediyor. Dönüşüm, doğru şekilde formüle edilip uygulandığı takdirde daha yüksek gelire, daha düşük maliyetlere ve şirketlerini daha iyi koruyacak veri odaklı içgörülere giden yolun anahtarı olabilir.
Tedarikçileri satın almak veya onlarla ortaklık yapmak yerine, tescilli sistemlere entegre bir yaklaşım oluşturmak artık geçerliliğini yitirmiş bir iş yapış biçimi olarak görülüyor. Rekabete devam edebilmek bulut gibi modern mimarileri benimsemeyi gerektiriyor. Bankacılık CIO'ları ve CTO'larının dönüşüm gündeminde etkili bir şekilde yol alabilmek için bu sistemleri kendileri kurmak yerine teknoloji tedarikçileri ile ortaklıklarını optimal seviyede kuran risk sermayedarları ve yatırımcılar gibi hareket etmeleri gerekiyor.
Ticari bankacılık sektöründeki dönüşüm dört temel trend etrafında şekilleniyor: Pazar yapısındaki değişim, artan ESG zorunlulukları, merkezi olmayan finansın yükselişi ve uygulanabilir bir varlık sınıfı olarak ortaya çıkan dijital varlıklar. Her biri, iş liderlerinin ürün, hizmet ve operasyonlarının dönüşümüne proaktif bir yaklaşım benimsemeleri koşuluyla, sürdürülebilir büyüme için yeni zorluklar ve fırsatlar sunuyor.
Pazar yapısındaki değişimi benimsemek
Geleneksel olmayan oyunculardan kaynaklanan rekabetçi tehditler
ESG bankacılığı konusunda daha güçlü ve daha güvenilir bir duruş sergilemek
Merkeziyetsiz finansta durumu tersine çevirmek
Bankaların karşılaştığı en önemli zorluklardan birisi sürdürülebilir bir başarı için gereken dönüşümü gerçekleştirmek için kaynakların ve sermayenin en iyi şekilde nasıl tahsis edileceğini belirlemek. Bu durum, düzenlemeler, fiyatlar ve ekonomik dengesizlik gibi konular önemli ölçüde değişirken oldukça zorlayıcı.
Dönüşüm için öncelikler, geleneksel bankalarda giderek aciliyet kazanıyor. Bu durum, özellikle operasyonel kabiliyetler ve iş gücü olmak üzere, kısa vadede karar alma mekanizması üzerinde baskı oluşturacak. Aynı zamanda, bankaların sürdürülebilir bir değişim programının yanı sıra günlük operasyonlar arasındaki gerilimi yönetmesi de gerekiyor. Bu çalışmada, bankacılık liderlerinin dönüşüm gündemindeki açıkları tespit edip gelecek yıllarda başarıya ulaşmak için uyum sağlama kapasitelerini geliştirmelerine yardımcı olacak yedi stratejik adım sunuyoruz.
Sektördeki değişimlerin ve ve iş tehditlerinin çerçevesini anlayın ve değişime her zaman hazır olun. Bunun yanı sıra çevikliği teşvik etmek için, şirket genelinde doğru becerilerle değişimi temel bir yetkinlik haline getirin.
Strateji belirleme ve bütçe tahsisini ele alırken büyük ölçekli değişimi göz önünde bulundurun. Dalgalanma dönemlerinde bankanız ve müşterileriniz için sürdürülebilirlik ve net sıfır hedeflerini belirleyip, dijital varlıklarınız ile Web3 için nasıl hazır olacağınızı kararlaştırarak seçtiğiniz yol haritasına odaklanın.
Ön ofis ve risk yönetiminin ihtiyaçlarına karşılık veren çok disiplinli bir yaklaşımla kapsamlı ve gerçek zamanlı analitik kapasitenizi geliştirin.
Liderleri, şirket genelini kapsayacak şekilde çevik davranmaları ve gerektiğinde daha derin gözlem ve analizler yapabilmeleri için güçlendirin ve geliştirin. Daha çevik olabilmek için bankanızın çalışma modelini sadeleştirin. Bankanın yönetim ve değişim girişimlerini bir bütün olarak gören bir yönetim bakış açısını benimseyin.
Çalışanlarınızın hepsini trendlerin bir adım önüne geçirecek yatırımları yapın. Değişim hakkında bilgi edinmeleri için, tüm çalışanları sürece “dahil” edin, güçlendirin ve olgunluk düzeyi ne olursa olsun şirketinizin stratejisi ve yaklaşımı konusunda şeffaf olun. Çalışanlarınıza, trendler ve dönüşümlerin çalışanlarınızın rol ve görevlerini nasıl etkileyeceğini göstermenin özenli yollarını araştırın.
Operasyonel kapasitenizi, satın alma, işe alım ve kontrol yerine neyi inşa etmeniz gerektiğini belirlemek üzere değerlendirin. Dönüşümünüz açısından pazar ve cüzdan payınızı büyütmek için pazardaki sıralamanızı ve yeteneklerinizi değerlendirin. Değişim şirketinizi nasıl daha iyi bir konuma getirebilir? Kazanmak için kriterler ve ölçekler geliştirin ve başarıya odaklanmak için bunları izleyin.
Dönüşüm girişimlerinin nedenlerinin net bir şekilde açıklanması hem bölümler arası hem de kurumsal seviyede paydaşları motive etmek için büyük önem taşır. Liderlik rollerinde doğru kişilerin olmasının, böylesine karmaşık teknolojik, rekabetçi ve jeopolitik değişimleri içeren bir ortamda başarılı olmak için gereken uyum sağlama becerisi ve karar verme çevikliğini geliştirmek açısından çok önemli olduğunu unutmayın.