Mavi ekonomi, okyanus ve deniz tabanlı ekonomik faaliyetlere bütüncül ve sürdürülebilir bir yaklaşım olarak tanımlanıyor. Ülkelerin deniz kaynaklarına ilişkin potansiyellerini açığa çıkaran mavi ekonomi aynı zamanda uzun vadeli çevresel sürdürülebilirliği sağlamak ve kapsayıcı ekonomik büyümeyi desteklemek anlamına da geliyor.
Akdeniz, Ege, Marmara ve Karadeniz boyunca uzanan uzun bir kıyı şeridine sahip olan Türkiye, Mavi Ekonomi kapsamında önemli bir potansiyel taşıyor. Zengin deniz kaynaklarıyla Türkiye, deniz taşımacılığı, kıyı turizmi, su ürünleri yetiştiriciliği, deniz üstü enerjisi (offshore), deniz biyoteknolojisi ve sürdürülebilir balıkçılık gibi çeşitli sektörlerde kıyılardaki sosyoekonomik kalkınma için belirgin fırsatlara sahip. Bu sektörlerdeki gelişim, yalnızca ekonomik büyümeyi desteklemekle kalmaz aynı zamanda çevresel sürdürülebilirliği teşvik edebilir, sorumlu kaynak yönetimine ve kıyı ekosistemlerinin korunmasına katkıda bulunabilir.
Mavi finans, okyanuslar, denizler ve kıyı bölgeleriyle ilgili sürdürülebilir ekonomik faaliyetleri desteklemek üzere özel olarak tasarlanmış finansal mekanizmaları, araçları ve yatırımları ifade ediyor. Dolayısıyla mavi finans, deniz kaynaklarının korunması ve sürdürülebilir kullanımını teşvik etmeyi, denizle ilgili endüstrilerin büyümesini desteklemeyi ve kirlilik ve iklim değişikliği gibi çevresel etkisi yüksek sorunları mavi ekonomi kapsamında değerlendirilebilecek sektörlerde ele almaya yönelik bir dizi finansal aracı kapsıyor.
Mavi finans desteği ile hayata geçirilecek yatırım ve uygulamalar, gelişen mavi ekonomi sektörleri ile istihdama da katkı sağlama potansiyeline sahip. Artan finansman fırsatları ve ekonomik aktivitelerin desteklenmesi ile kıyı bölgelerinde mavi sektörel dönüşümün genişlemesine bağlı olarak kıyı bölgelerinde “mavi iş” fırsatlarının yaratılması kaçınılmaz. Mavi ekonomi tanımına göre, mavi işler, deniz alanlarına tehdit oluşturan çevresel riskleri veya kıyı kirliliğini azaltmaya aktif olarak katkıda bulunan istihdam Mavi finans desteği ile hayata geçirilecek yatırım ve uygulamalar, gelişen mavi ekonomi sektörleri ile istihdama da katkı sağlama potansiyeline sahip. Artan finansman fırsatları ve ekonomik aktivitelerin desteklenmesi ile kıyı bölgelerinde mavi sektörel dönüşümün genişlemesine bağlı olarak kıyı bölgelerinde “mavi iş” fırsatlarının yaratılması kaçınılmaz. Mavi ekonomi tanımına göre, mavi işler, deniz alanlarına tehdit oluşturan çevresel riskleri veya kıyı kirliliğini azaltmaya aktif olarak katkıda bulunan istihdam fırsatları olarak tanımlanıyor. Alternatif olarak, mavi işler, deniz ekosistemlerinde mevcut çevresel sorunları doğrudan kötüleştirmeyen rolleri de kapsayabiliyor.
Türkiye'de öne çıkan mavi ekonomi inisiyatifleri şu şekilde sıralanabilir;
2053 Sürdürülebilir Mavi Ekonomi Eylem Planı ile deniz ekosistemlerinin korunmasının sağlanması.
Türkiye kıyı şeridinde atık yönetimi ve geri dönüşüm faaliyetlerini desteklemek için Sıfır Atık Yönetim Sistemi Uygulama Kılavuzu’nun yayınlanması.
Dünya Bankası tarafından desteklenen Karadeniz'in Mavileştirilmesi Projesi (BBSEA) kapsamında PwC Türkiye tarafından yürütülen "Kirliliği Azaltmak İçin Mavi Ekonomi İstihdam Programı”na ilişkin çalışmanın (Blue Economy Jobs Program for Pollution Reduction Study) gerçekleştirilmesi.
Mavi ekonomi kapsamında okyanuslarda ve denizlerde gerçekleştirilen ekonomik faaliyetler, deniz ekosistemleri üzerindeki doğrudan etkileri (örneğin plastik kirliliği ve katı atıklara bağlı ekolojik bozulma) ile sektörlerde dönüşüm ihtiyacını doğuruyor. Bu nedenle, çevresel açıdan duyarlı uygulamaların hayata geçirilmesi ve ekonomik faaliyetlerin sürdürülebilir hale getirilmesi bu sektörler için kritik önem taşıyor. Mavi ekonomi uygulamaları, ekonomik faaliyetlerin gerçekleştirilme biçimini ve yöntemlerini değiştirdiği için, okyanus ve denizlerle ilişkili sektörlerde coğrafi ve ekonomik koşullara bağlı olarak çeşitlilik gösteriyor. Aşağıda, sektörel dönüşüm için bazı ülke inisiyatifleri başarılı uygulamalar olarak özetleniyor.
Portekiz, mavi ekonomiye olan ulusal taahhüdünü, 2013-2020 Okyanus Stratejisi ile ortaya koyarak bu konuda öncü bir ülke konumunda bulunuyor. Bu strateji, okyanus kaynaklarının sürdürülebilir kullanımını ve korunmasını teşvik etmeyi amaçlıyor. Strateji dört ana alana odaklanıyor: bilgi ve inovasyon, rekabetçilik, çevresel sürdürülebilirlik ve yönetişim.
Mavi ekonomi konusunda öncü bir ülke olan Endonezya, deniz ve balıkçılık endüstrilerini geliştirmek amacıyla ekonomik büyüme ve çevre korumasını bütünleştiren kapsamlı politikalar benimseyerek bölgesel kalkınmayı teşvik ediyor ve temiz üretim ile yenilikçi yatırımları destekliyor.
Kıyı şeridini korumak ve büyüyen mavi ekonomisini desteklemek amacıyla Maldivler Çevre Bakanlığı, Dünya Bankası'nın desteğiyle Kıyı Koruma Projeleri yürütüyor. Bu inisiyatifler, deniz biyolojik çeşitliliği ve erozyon önleme açısından hayati öneme sahip mercan resiflerini ve kıyı sulak alanlarını korumaya odaklanıyor.