Organizasyon, Süreç ve Teknoloji sac ayaklarından oluşan Operasyonel Model, makroekonomik ve iş ortamındaki gelişmeler neticesinde şirketin faaliyetlerine optimal bir maliyet yapısı ile hizmet edemeyecek hale gelebilir. Operasyonel Modelin gözden geçirilerek revize edilmesi ile; organizasyonun yalınlaştırılması, katma değeri düşük faaliyetlerin eliminasyonu, ERP ve diğer iş uygulamalarının doğru konumlandırılması, Ortak Hizmet Merkezi ve Dış Kaynak Kullanımı gibi yapısal çözümler ile maliyet avantajlarının yaratılması sağlanmalıdır.
Süreçler organizasyonun ve teknolojinin nasıl yapılanacağını belirleyen temel bileşenlerdir. Aynı zamanda son müşteriye katma değeri, süreçlerin uçtan uca hizalanması (Satın almadan Ödemeye, Siparişten Tahsilata, Fikirden Ticarileşmeye vb.), müşteriye sunulan hizmet hızını, kaliteyi ve organizasyonun işleyişindeki maliyetleri belirler. Süreçlerde hem fonksiyonel hem de uçtan uca bakış açısıyla yalınlaşma ve standartlaşma fırsatlarının tespit edilmesi ile rekabetçi maliyet avantajları yaratılmalıdır.
En temelde kurumsal teknolojilerin kullanımının (ERP ve diğer iş uygulamaları) her fonksiyonda daha isabetli ve veriye dayalı olarak alınması sağlanır. Günümüzde rekabetçi farkı yaratmak ancak RPA (Robotik Süreç Otomasyonu) ve AI (Yapay Zeka) gibi güncel dijital uygulamaların hayata geçmesi ile mümkün olabiliyor. Özellikle Yapay Zeka uygulamalarının gelişmesi ile şirketler hem ön ofis hizmetlerinde hem de arka ofis fonksiyonlarında radikal iyileştirmeler sağlayabiliyorlar.
Şirketlerin fark yaratacak Use-Case’leri (Uygulama Senaryoları) belirlemesi ile süreçlerde verimlilik ve hızlanma, hizmet kalitesinde artış, daha hızlı pazara giriş vb. ile sonuçta maliyet avantajları yakalanmalıdır.
Satınalma maliyetlerini optimize etmek için ilk adım, kategori bazında maliyet avantajı yaratan farklılaşmış stratejilerinin belirlenmesidir. Stratejik tedarikçi yönetimi ile tedarikçilerin kategorizasyonu ve birlikte çalışma esaslarının standartlaşması sağlanır. Alternatif tedarikçilerin belirlenmesi ile maliyet avantajları sağlanır. Bilgi Teknolojileri ve Lojistik gibi üretime girdi olmayan endirekt maliyet kalemlerinde de sıklıkla önemli fırsatlar sağlanmalıdır.
Üretim ayak izini optimize etmek, private label ve fason üretim fizibilitelerini değerlendirmek, enerji verimliliği sağlamak, stratejik seviyede alınan kararlardır. Operasyonel seviyede iyileştirmeler yapmak için ise birçok şirket yalın, altı sigma vb. yönetim yaklaşımlarını uygulamaktadır. OEE’nin (Toplam Ekipman Etkinliği) artırılması için iyi uygulamalarda bakım faaliyetleri kestirimci bakım olgunluk seviyesine çıkarılır. Dijitalleşme kapsamında MES’in (Üretim Yönetim Sistemi) etkin kullanımı ile çevrim sürelerinin kısalması, kalite artışı ve işçilik optimizasyonu sağlanmalıdır.
Değer zincirinde maliyetler üretim ve tedarik zincirinde oluşmakla beraber, asıl karmaşıklığı yaratan çok zaman ticari stratejilerin ötesine geçmiş, geniş ürün portföyleri ve SKU opsiyonlarıdır. Ürün portföyünün müşteri değer önerisine uyumunun gözden geçirilmesi ile optimizasyon sağlanması, tedarik zincirinde önemli bir yalınlık ve maliyet avantajı getirir. SKU bazında finansal performansın değerlendirmesi ile yalınlaşma fırsatları sağlanır. Özellikle maliyetlerin çok yükseldiği dönemlerde SKU çeşitliliği yerine SKU yalınlaşması finansal açıdan ürün birim ve stok taşıma maliyetlerinde tasarruf yaratır. Dijital hizmet ve ürünlerin konumlandırması maliyet avantajları yanında portföyü tamamlamak açısından kritiktir.
İşletme sermayesini yönetmek makroekonomik seviyede zor dönemlerde özellikle önem kazanır. Talep planlama ile tedarikçi ve müşteri taahhütlerinin düzenlenmesi ve dolayısıyla ticari koşulların buna göre daha iyi koşullarda düzenlenmesi sağlanır. Kontrat yönetimi ile tedarikçi ve müşteri taahhütlerinin daha yakın takibi ve istisna yönetimi ile nakit fırsatları yaratılır. Analitik stok yönetimi ile tedarik zincirinde ve üretimde oluşan nakit ihtiyacı önemli ölçüde azaltılmalıdır.