Yeni Gelir İdaresi Özelgeleri (2021.6)

Vergi Bülteni 2021/68

Özet

Vergi uygulamalarıyla ilgili olarak son dönemde verilen bazı özelgeler.

1. Kurumlar Vergisi Kanunu

Çalışanlara ödenecek kıdem tazminat hangi dönemde gider yazılır? Kıdem tazminatı faaliyetin sonlandırılmasında sonra ödenirse gider olarak dikkate alınabilir mi?

(07.06.2021 tarih ve 444513 sayılı özelge)

Çalışanlara ödenecek kıdem tazminatlarının ticari kazancınızdan indirim konusu yapılabilmesi hususunda Gelir Vergisi Kanunu’nun 40. maddesinde özel bir hüküm bulunmamakla birlikte, aynı maddenin 3. bendi çerçevesinde ticari kazancın tespitinde kıdem tazminatlarının gider olarak indirilebilmesi için İş Kanunu’na göre işçinin kıdem tazminatına hak kazanması ve hak edilen kıdem tazminatının da işçiye ödenmiş olması gerekir. Tahakkuk etmiş olsa da ödenmemiş kıdem tazminatlarının gider yazılması mümkün değildir.

Bu çerçevede, iş akitleri sonlandırılan çalışanlara faaliyetin sonlandırıldığı 31.03.2019 tarihinden sonra (30.12.2019 tarihinde) ödenecek kıdem tazminatı tutarlarının, mükellefiyetin sona ermesi dolayısıyla yasal defter kayıtlarında gösterilmesi mümkün bulunmadığından ödenen kıdem tazminatı tutarlarının ticari kazancın tespitinde indirim konusu yapılması mümkün değildir.

Limited şirketten ayrılan ortağa ödenen ayrılma akçesi stopaja tabi midir? İktisap edilen ortaklık payının ifna edilmesinde yapılması gereken vergileme işlemleri nelerdir?

(03.09.2021 tarih; 269596 ve 269592 sayılı özelgeler)

11.11.2020 tarih ve 7256 sayılı Kanun’la Gelir Vergisi Kanunu’nun 94. maddesine eklenen dördüncü fıkranın yürürlüğe girdiği 17.11.2020 tarihinden itibaren, tam mükellef sermaye şirketlerinin kendi hisse senetlerini ve ortaklık paylarını iktisap etmeleri halinde, iktisap işlemi nedeniyle herhangi bir vergilendirme işlemi yapılmayacaktır. Bu şirketlerce, iktisap tarihinde, kendi hisse senetleri veya ortaklık paylarının alımına ilişkin kayıt gerçekleştirilecek ancak bunun dışında kendi hissesini veya ortaklık payını satın alan şirketler tarafından Gelir Vergisi Kanunu’nun 94. maddesine göre herhangi bir vergi kesintisi yapılmayacaktır.

Bu çerçevede, şirketin ortağı olan kişinin hisse senetlerinin veya ortaklık payının mahkeme kararıyla tespit edilen bedel üzerinden iktisap edilmesi işlemine istinaden bu tarihte herhangi bir vergilendirme işlemi yapılmayacak ancak bu hisse senetlerinin veya ortaklık paylarının;

  • Sermaye azaltımı yoluyla itfa edilmesi halinde iktisap bedeli ile hisse senetlerinin veya ortaklık paylarının itibari değeri arasındaki fark tutar,
  • İktisap bedelinin altında bir bedel karşılığında elden çıkarılması halinde iktisap bedeli ile elden çıkarma bedeli arasındaki fark tutar,
  • İktisap edildiği tarihten itibaren iki tam yıl içerisinde, sermaye azaltımı yoluyla itfa edilmemesi veya elden çıkarılmaması halinde, iktisap bedeli ile hisse senetlerinin veya ortaklık paylarının itibari değeri arasındaki fark tutar

üzerinden %15 oranında vergi tevkifatı yapılması gerekecektir.

Öte yandan, hisse senetlerinin veya ortaklık payının sermaye azaltımı yoluyla itfa edilmesi halinde nominal sermayeye isabet eden kısma ilişkin sermaye azaltımının;

  • Öncelikle, kurumlar vergisine ve vergi sonrası dağıtılan kazancın ise kâr dağıtımına bağlı vergi kesintisine tabi tutulacak hesaplardan karşılanması,
  • Devamında, sadece kâr dağıtımına bağlı vergi kesintisine tabi tutulacak hesapların kullanılması,
  • Son olarak ise, işletmeden çekilmesi halinde vergilendirilmeyecek olan ayni ve nakdi sermayenin işletmeden çekildiğinin kabulü

gerekmektedir

Ayrıca, söz konusu hisse senetlerini veya ortaklık paylarını elden çıkaran kişi nezdinde genel hükümler çerçevesinde vergilendirme yapılacaktır.

Tahliye edilen taşınmaz için mahkeme kararına istinaden ödenen kira kaybı ve yeniden kiralama kira süresi kaybı tutarı stopaja tabi midir?

(18.05.2021 tarih ve 172079 sayılı özelge)

Tahliye edilen taşınmaz nedeniyle Mahkeme kararı gereği ödenen, onarım süresi kira kaybı ve yeniden kiralama süresi kira kaybı tutarlarının, gayrimenkul sermaye iradı olarak kabul edilmesi gerekmekte olup anılan mahkeme kararında bahse konu tutarların net veya brüt olduğunun belirtilmemesi nedeniyle fiilen ödenen tutarların, net tutar olarak kabul edilerek bu tutarın brüte iblağ edilmesi suretiyle tevkifat matrahının belirlenmesi ve yapılan ödemelerden gelir vergisi tevkifatı yapılması gerekmektedir.

Belediyeye yapılan bedelsiz arama ve işletme ruhsatı devrinde, ruhsatın kayıtlı değeri kurum kazancından indirilebilir mi?

(03.09.2021 tarih ve 268810 sayılı özelge)

Aktifte bulunan jeotermal su kaynaklarının arama ve işletme ruhsatlarının bedelsiz olarak belediyeye devri, satış işlemi gibi değerlendirilecek olup bu devir işleminin Kurumlar Vergisi Kanunu’nun “Diğer indirimler” başlıklı 10. maddesinin birinci fıkrasının (d-5) bendi kapsamında değerlendirilmesi mümkün değildir.

Faaliyetleri kısmen veya tamamen binek otomobillerinin kiralanması olanların bu amaçla kullandıkları araçlara ait giderler kısıtlamaya tabi midir?

(20.05.2021 tarih ve 403633 sayılı özelge)

Faaliyetleri binek otomobillerin kiralanmak suretiyle işletilmesi olanların bu amaçla iktisap ettikleri ve bu faaliyetlerinde kullandıkları binek otomobillerin iktisabına ilişkin özel tüketim vergisi ve katma değer vergisi ile bu otomobillere ilişkin diğer giderler gider kısıtlamasına tabi değildir. Dolayısıyla, doğrudan grup şirketlerine, bayilere veya diğer kurum ve şirketlere kiraya verilerek işletilmek üzere iktisap edilen ve şirket faaliyetlerinde kullanılmaksızın kiraya verilen binek otomobillerinin iktisabına ilişkin özel tüketim vergisi ve katma değer vergisinin Gelir Vergisi Kanunu’nun 40. maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendi, bu binek otomobillere ilişkin tamir, bakım vb. giderlerin aynı maddenin birinci fıkrasının (5) numaralı bendi, amortisman giderlerinin ise yine aynı maddenin birinci fıkrasının (7) numaralı bendi kapsamında, gider kısıtlamasına tabi olmaksızın, kurum kazancının tespitinde dikkate alınması mümkün bulunmaktadır.

Öte yandan, motorlu araç ticareti faaliyetinde kullanılmak üzere iktisap edilen binek otomobillere ilişkin giderler ise bu kısıtlamaya tabi tutulacaktır.

2. Gelir Vergisi Kanunu

Serbest meslek faaliyetine ilişkin mükellefiyet tesis edilmesinden önce iktisap edilmiş olan ofis deftere kaydedilip amortismana tabi tutulabilir mi?

(20.05.2021 tarih ve 402305 sayılı özelge)

Aktife kaydedilerek işyeri olarak kullanılan taşınmaz için ayrılan amortismanların serbest meslek kazancının tespitinde Gelir Vergisi Kanunu’nun 68. maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendi kapsamında hasılattan indirim konusu yapılması mümkün bulunmaktadır.

Öte yandan, mükellefiyet tesis edilmesinden evvel iktisap edilmiş olan ofisin (değer artırıcı giderler dahil) maliyet bedelinden, maliyet bedeli bilinmiyorsa alış tarihindeki rayice göre tahmin olunacak bedelden, ofisin iktisap tarihinden envantere alınma tarihine kadar ayrılması gereken amortisman tutarının düşülmesi sonucu oluşacak bedel üzerinden envantere dahil edilmesi gerekmekte olup, bu işlemden sonra, Bakanlıkça belirlenen faydalı ömre göre amortisman süresi sona ermemişse kalan süre için amortisman ayrılması mümkün bulunmaktadır.

Google İrlanda’ya Youtube’da verilen yayıncılık hizmeti karşılığında elde edilen gelirin vergilemesi nasıl olmalıdır?

(07.06.2021 tarih ve 444488 sayılı özelge)

İrlanda’da yerleşik Google firmasına Youtube’da verilen yayıncılık hizmeti kapsamında elde edilen gelirin, ticari kazanç olarak değerlendirilmesi ve bu faaliyet nedeniyle ticari kazanç yönünden mükellefiyet tesis edilmesi gerekmektedir.

Öte yandan, bu kazanç nedeniyle yurt dışında şahsi gelir vergisi ödenmesi halinde bu vergilerin ödendiğinin tevsik edilmesi şartıyla, beyanname üzerinden hesaplanan vergiden mahsubu mümkün bulunmaktadır.

Google, Youtube gibi internet sitelerine yüklenen videoların izlenmesine bağlı olarak elde edilen gelirlerin vergilendirilmesi nasıl olmalıdır?

(07.06.2021 tarih ve 444493 sayılı özelge)

Google, Youtube gibi web siteleri üzerinden yayınlanan video ve benzeri içeriklerin yurt içinde ya da yurt dışında izlenmesi, tıklanması veya paylaşılması neticesinde elde edilen gelirin tamamının Gelir Vergisi Kanunu’nun ticari kazançlara ilişkin hükümleri çerçevesinde vergiye tabi tutulması gerekmekte olup, ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için yapılan genel giderlerin safi kazancın tespitinde indirim konusu yapılması mümkün bulunmaktadır.

Diğer taraftan, Google, Youtube gibi web sitelerine yüklenen video ve benzeri içeriklerin yurt dışında izlenmesi, tıklanması ve paylaşılması neticesinde yurt dışından elde edilen kazançlar üzerinden vergi kesintisi yapılacak olması durumunda, yurt dışında kesinti yoluyla ödenecek verginin, Türkiye’de tarh edilecek gelir vergisinin yurt dışından elde edilen kazanç ve iratlara isabet eden kısmından mahsup edilmesi mümkün bulunmaktadır.

3. Katma Değer Vergisi Kanunu

Google, Youtube gibi internet sitelerine yüklenen videolar üzerinden verilen hizmet KDV’ye tabi midir?

(07.06.2021 tarih ve 444493 sayılı özelge)

Youtube’da yayımlanan video içeriklerinin münhasıran yurt dışında izlenme karşılığında sunulan bir video gösterim hizmeti olması halinde, söz konusu hizmet KDV Kanunu’nun 11/1-a maddesine göre (hizmet ihracına ilişkin diğer şartların da sağlanması koşuluyla) hizmet ihracı kapsamında değerlendirilecek ve bu hizmet bedeli üzerinden KDV hesaplanmayacaktır.

Ancak, Youtube’da yayımlanan video içeriklerinin yurt dışının yanı sıra yurt içinde de izlenmesinin mümkün olması durumunda, münhasıran yurt dışındaki müşteriler için yapılmayan söz konusu hizmete ilişkin elde edilen gelirlerin, hizmet ihracı kapsamında değerlendirilmesi mümkün bulunmamakta olup, bu hizmetler için genel hükümlere göre KDV hesaplanması gerekmektedir.

Google İrlanda’ya Youtube’da verilen yayıncılık hizmeti karşılığında elde edilen gelirin vergilemesi nasıl olmalıdır?

(07.06.2021 tarih ve 444488 sayılı özelge)

Youtube’da yayınlanan video içeriklerinin münhasıran yurt dışında izlenme karşılığında sunulan bir video gösterim hizmeti olması halinde, söz konusu hizmet KDV Kanunu’nun 11/1-a maddesine göre (hizmet ihracına ilişkin diğer şartların da sağlanması koşuluyla) hizmet ihracı kapsamında değerlendirilecek ve bu hizmet bedeli üzerinden KDV hesaplanmayacaktır.

Ancak, Youtube’da yayınlanan video içeriklerinin yurt dışının yanı sıra yurt içinde de izlenmesinin mümkün olması durumunda, münhasıran yurt dışındaki müşteriler için yapılmayan söz konusu hizmete ilişkin elde ettiğiniz gelirlerin, hizmet ihracı kapsamında değerlendirilmesi mümkün bulunmamakta olup, bu hizmetler için genel hükümlere göre KDV hesaplanması gerekmektedir.

Belediyeye yapılan bedelsiz arama ve işletme ruhsatı devri KDV’den istisna mıdır? İşleme ilişkin yüklenilen vergi indirim konusu yapılabilir mi?

(03.09.2021 tarih ve 268810 sayılı özelge)

Şirket aktifinde bulunan jeotermal su kaynaklarının işletme ve arama ruhsatlarının belediyeye bedelsiz olarak teslimi katma değer vergisinden istisna olup, istisna kapsamına giren bu işlem nedeniyle yüklenilen vergilerin ise işlemin 01.01.2019 tarihinden önce gerçekleşmesi durumunda indirim hesaplarından çıkarılması gerekir. Ancak, istisna kapsamındaki işlemin 01.01.2019 tarihinden itibaren gerçekleşmesi durumunda, bu işlemlere ilişkin yüklenilen vergilerin indirim hesaplarından çıkarılmasına gerek bulunmamaktadır.

İtiraz edilen fatura bedelinin arabuluculuk müessesesi dahilinde yeniden belirlenmesi durumunda KDV uygulaması nasıl olmalıdır?

(20.04.2021 tarih ve 145006 sayılı özelge)

01.01.2019 tarihinden itibaren, verilen proje çizim hizmetine ilişkin düzenlenen fatura tutarı ile arabuluculuk müessesesi dahilinde anlaşılan/uzlaşılan tutar arasındaki, değersiz alacak olarak değerlendirilecek farklarla ilgili hesaplanan ve beyan edilen KDV’nin indirim konusu yapılması mümkün bulunmaktadır.

Aktife kayıtlı araçların icra yoluyla satışında sahip olan şirket tarafından KDV hesaplanması gerekir mi?

(09.04.2021 tarih ve 131056 sayılı özelge)

Müzayede mahallerinde yapılan satışlarda bu satışları düzenleyen özel veya resmi kişi ve/veya kuruluşlar KDV’nin mükellefi olduğundan, söz konusu satışlar nedeniyle şirket tarafından KDV hesaplanması mümkün bulunmamaktadır.

4. Vergi Usul Kanunu

Belediyeye yapılan bedelsiz arama ve işletme ruhsatı devrinde belge düzenlenmesi gerekir mi?

(03.09.2021 tarih ve 268810 sayılı özelge)

Aktifte yer alan arama ve işletme ruhsatlarının belediyeye bedelsiz olarak devrinde, Vergi Usul Kanunu’nun 267. maddesi uyarınca hesaplanacak emsal bedel üzerinden, yine aynı Kanun’un (231/5) maddesinde belirtilen süre içerisinde adı geçen Belediye adına fatura düzenlenmesi gerekmektedir.

İmar planı değişikliği nedeniyle belediyeye taşınmaz devri karşılığında belediyeden yeni arsa alımında belge düzeni nasıl olmalıdır?

(20.05.2021 tarih ve 402303 sayılı özelge)

İmar planı değişikliği nedeniyle belediyeye fabrika binalı arsanın devri karşılığında belediyeden yeni arsa alımı halinde;

  • İmar uygulamaları nedeniyle Belediye’ye devredilen taşınmazın (fabrika binasının) teslim tarihinden (taşınmazın tapuya tescil tarihinden, tapuda tescil tarihinden önce fiili kullanıma bırakılması halinde fiilen Belediyenin kullanımına bırakıldığı tarihten) itibaren yedi gün içinde, belediye adına emsal bedel üzerinden fatura düzenlenmesi,
  • Belediye’ye devredilen taşınmazın (fabrika binasının), emsal bedeli ile net aktif değeri (deftere kayıtlı değerinden, ayrılmış amortismanlar düşüldükten sonra kalan değer) arasındaki fark tutarın ilgili dönem kurum kazancınıza dahil edilmesi,
  • Söz konusu fabrika binasının devri karşılığında adı geçen Belediye tarafından şirkete yapılan yeni arsa teslimi/devri için, şirket tarafından emsal bedel üzerinden Belediye adına gider pusulası düzenlenmesi, arsanın kayıtlara intikalinde söz konusu tutarın satın alma bedeli olarak dikkate alınması

gerekmektedir.

İtiraz edilen fatura bedelinin arabuluculuk müessesesi dahilinde yeniden belirlenmesi durumunda ikinci bir fatura düzenlenebilir mi?

(20.04.2021 tarih ve 145006 sayılı özelge)

Tahakkuka ilişkin bir belge olan faturanın, malın teslimi veya hizmetin ifasından itibaren, bedelin tahsil edilip edilmediğine bakılmaksızın, yedi gün içerisinde müşteri (malı satın alan veya kendisine iş yapılan) adına düzenlenmesi ve işlemin taraflarınca fatura muhteviyatı muamelenin yasal süreler dahilinde yasal defterlere intikal ettirilmesi gerekmektedir.

Ayrıca, yapılan harcamaların defter kayıtlarına intikal ettirilerek gider veya maliyet unsuru olarak dikkate alınabilmesi, esas itibariyle, Vergi Usul Kanunu uygulamasında kullanılma zorunluluğu bulunan belgelerle tevsik edilmesi suretiyle mümkün bulunmaktadır.

Diğer taraftan, Vergi Usul Kanunu ve ilgili ikincil mevzuatta, kağıt ortamında düzenlenen faturanın fiziken alıcı tarafından alınmamasına/iadesine ilişkin bir düzenleme yer almamakta olup, faturaya ilişkin itiraz durumunda uygulamada, esas itibariyle, ilgili dönem (muamelelerin defterlere kayıt süresi) içinde tüm nüshalar ile birlikte fatura iptali ve yeniden fatura düzenlenmesi, harici dönemlerde ise mal iadelerinde iadeye, mal teslimi ve hizmet ifalarında bedelde satıcı aleyhine sonradan meydana gelen değişikliklerde ise bedelin düzeltilmesine yönelik olarak alıcı mükellef tarafından (işlemin mahiyetine ilişkin bir açıklamaya yer verilmek suretiyle) fatura düzenlenmesi suretiyle işlem tesis edilmektedir. Dolayısıyla, işlem bedelinin tahsil edilmemesi/ödenmemesi, bedele itiraz edilmesi ve yargı mercileri nezdinde uyuşmazlık konusu edilmiş olması söz konusu yasal süre içerisinde fatura düzenleme zorunluluğuna engel teşkil etmemektedir. Ayrıca, yukarıda belirtilen şekilde fatura iptali olmaksızın, aynı işlem için satıcı tarafından yeni (ikinci) bir fatura düzenlenmesi de mümkün bulunmamaktadır.

Buna göre, somut durumda, çeşitli nedenlerle bedele yönelik itiraz neticesinde arabuluculuk müessesi dahilinde anlaşılan/uzlaşılan tutar üzerinden, verilen proje çizim hizmetine ilişkin olarak yeni bir fatura düzenlenmesi mümkün bulunmamakta olup, alıcı tarafından bedelin düzeltilmesine yönelik olarak düzeltme amaçlı bir faturanın düzenlenmemesi halinde, ilgili dönemde yasal kayıtlara intikal ettirilen fatura tutarı ile sulh olunan tutar arasındaki fark için, Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18. maddesi uyarınca düzenlenen ve ilam niteliğinde olan belgeye istinaden ilgili dönemde değersiz alacak olarak dikkate alınması mümkün bulunmaktadır.

Ancak, söz konusu alacağın değersiz hale geldiğine ilişkin arabuluculuk anlaşma belgesinin temin edildiği yıl hesaplarına zarar olarak yazılması gerekmekte olup, bu yılda zarar yazılmayan alacağın daha sonraki yıllarda değersiz alacak olarak dikkate alınması mümkün bulunmamaktadır.

Aktife kayıtlı araçların icra yoluyla satışında fatura düzenlenmesi gerekir mi?

(09.04.2021 tarih ve 131056 sayılı özelge)

Şirketiniz aktifinde kayıtlı olan araçların, vergi borçları nedeniyle haczedilerek icra yoluyla satışına ilişkin olarak şirketçe fatura düzenlenmesine gerek bulunmamakta olup, söz konusu araçların, satışı yapan Vergi Dairesi Müdürlüğünden/İcra Müdürlüğünden alınacak belgeye istinaden, icra satış bedeli üzerinden kayıtlardan çıkarılması mümkün bulunmaktadır.

Güneş enerji panelleri kurulan arazi amortismana tabi tutulabilir mi? Tutulursa amortisman oranı nedir?

(01.04.2021 tarih ve 15962 sayılı özelge)

İşletmede bir yıldan fazla kullanılan, yıpranmaya, aşınmaya veya kıymetten düşmeye maruz bulunan ve envantere dahil bulunan iktisadi kıymetler için amortisman ayrılması mümkün bulunmakta olup, amortisman ayrılmasına iktisadi kıymetlerin aktife girdikleri hesap döneminden itibaren başlanması icap etmektedir. Aktife girme kavramı ise, iktisadi kıymetin iktisap edilerek defter kayıtlarına geçirilmesini, değerleme gününde envantere dâhil olmasını ve kullanılmaya hazır halde bulundurulmasını ifade etmekte olup, iktisadi kıymetin işletmede fiilen kullanılmaya başlanması gerekli bulunmaktadır.

Bu itibarla, aktife kayıtlı arazi üzerine kurulan güneş enerjisi üretim tesisinin, maliyet bedeli üzerinden aktifleştirilmesi, bu kapsamda maliyet bedeline tesisin üzerine kurulduğu arazi maliyetinin de dahil edilmesi ve Amortisman Listesinin “45.1.9. Güneş enerjisi santrali” ayrımı kapsamında 10 yıl faydalı ömür ve %10 amortisman oranı dikkate alınarak amortismana tabi tutulması gerekmektedir.

Satılan malın kusurlu olması nedeniyle satıcıya iade edilmesi veya fiziki olarak iadesinin mümkün olmaması nedeniyle bedelin alıcıya iadesi hallerinde belge düzeni nasıl olmalıdır?

(01.04.2021 tarih ve 6200 sayılı özelge)

Özelge talep formunda yer alan bilgilerden, tarım kredi kooperatiflerine yonca ve yonca tohumu satışı yapıldığı, satışı yapılan ancak sorunlu ve topraktan çıkmayan tohumlarla ilgili olarak kooperatifin şirkete iade faturası düzenlediği, kooperatifin iade faturası düzenlemediği zamanlarda da şirket tarafından gider pusulası düzenlenmek suretiyle doğrudan çiftçilere ücret iadesi yapıldığı, tohumların toprağa ekilmesi nedeniyle tohum iadesinin fiilen mümkün olmadığı durumların da mevcut olduğu, her iki durumda da geri ödenen sorunlu tohum bedelinin şirketçe gider yazılıp yazılamayacağı ve şirkete kesilen iade faturasına veya doğrudan kooperatif üyesine iade edilen ücret karşılığı düzenlenen gider pusulasına istinaden fiili tohum iadesi olmadığı durumlarda tohumları stoklara alınmadığı anlaşılıyor.

Yasal düzenlemelere göre,

  • Tarım kredi kooperatifleri aracılığıyla çiftçilere yapılan yonca ve yonca tohumu satışı nedeniyle tahsil edilen tutarların, tahakkuk ettiği dönemin kurum kazancına eklenmesi gerekmektedir.
  • Tarım kredi kooperatifleri aracılığıyla çiftçilere satışı yapılan yonca ve yonca tohumlarından sorunlu olması nedeniyle kooperatifin şirkete fiili olarak iade ettiği tohumlara ilişkin olarak kooperatife ya da doğrudan üyelerine ödenen tutarların şirket tarafından daha önce gelir kaydedilmesi şartıyla Gelir Vergisi Kanunu’nun (40/1) maddesine göre kurum kazancının tespitinde gider olarak dikkate alınması mümkündür.
  • Tarım kredi kooperatifleri aracılığıyla çiftçilere satışı yapılan yonca ve yonca tohumlarından toprağa ekilerek topraktan çıkarılması mümkün olmaması nedeniyle fiili olarak iade edilmesi mümkün olmayan sorunlu tohumlara ilişkin müşteriden tahsil edilen tutarların sözleşmeye istinaden muvazaadan ari olarak müşteriye iade edilmesi şartıyla Gelir Vergisi Kanunu’nun (40/3) maddesine göre kurum kazancının tespitinde gider olarak dikkate alınması mümkündür.

Çekimi tamamlanan ancak henüz yayınlanmaya başlanmayan dizi film ve sinema filmleri amortismana tabi tutulabilir mi?

(20.05.2021 tarih ve 402313 sayılı özelge)

Çekimi yapılan dizi filmlerin ve sinema filmlerinin çekildikleri hesap döneminde aktifleştirilmesi ve amortisman listesinin (44.9.1.1) bölümü kapsamında amortisman yoluyla itfa edilmeleri gerekmekte olup, bunların çekimi için yapılan harcamaların ilgili dönemlerde doğrudan gider olarak kayıtlara alınması mümkün değildir. Ayrıca, değerleme günü itibarıyla envanterde/aktifte yer alan filmlerin amortisman yoluyla itfasına başlanılması için, filmlerin yayımlanmaya ve gelir elde edilmeye başlanmış olması aranmamakta olup, yayımlanmaya hazır halde bulunması yeterlidir.

Bunun yanı sıra, her yılın amortismanının ancak o yıla ait değerlemede nazara alınabileceği, ilgili olduğu yılda ayrılmayan amortismanın sonraki yıllarda ayrılamayacağı dikkate alınmalıdır.

Yukarıda özetlenen özelgeler ile diğer çok sayıda özelgenin tam metnine www.gelirler.gov.tr internet adresinin mevzuat bölümünden ulaşabilirsiniz.

İletişim

Recep Bıyık

Recep Bıyık

Mevzuat Eğitim ve Araştırma Başkanı, PwC Türkiye

Bizi takip edin