Engelli Çalıştırma Yükümlülüğü ve Yaptırımlarına Dikkat

Celal Özcan Sosyal Güvenlik Hizmetleri, Direktör, PwC Türkiye

Nasıl Bir Ekonomi Gazetesi

27 Ekim 2023

İşgücü piyasasında dezavantajlı gruplar arasında yer alan engellilerle ilgili olarak her toplumda  olduğu gibi ülkemizde de anayasa ve yasalarda istihdam, sosyal güvenlik, çalışma şartları ve  toplum hayatına intibaklarına yönelik özel düzenlemeler yapılmıştır.  

Bu bağlamda, Anayasamızın; “Çalışma hakkı ve ödevi” başlıklı 50 nci maddesinde “….bedeni ve  ruhi yetersizliği olanların çalışma şartları açısından özel olarak korunacağı”, Sosyal  güvenlik bakımından özel olarak korunması gerekenler” başlıklı 61 inci maddesinde “Devletin,  sakatların korunmalarını ve toplum hayatına intibaklarını sağlayıcı tedbirleri alacağı” hükümlerine yer verilmiştir. 

Yine, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 30 uncu maddesinde özürlü ve eski hükümlü çalıştırma  zorunluluğu ile ilgili hususlar düzenlenmiş, ikincil mevzuat olarak da Çalışma ve Sosyal Güvenlik  Bakanlığı tarafından “Yurtiçinde İşe Yerleştirme Hizmetleri Hakkında Yönetmelik” yayımlanmıştır. 

Makalemizde, son dönemde artan denetimler, karşılaşılan yaptırımlar dikkate alınarak  işyerlerinin engelli çalıştırma zorunluluğuna değinilecektir. 

Engellilerin İŞKUR’a kaydı

Engel durumuna göre tüm vücut fonksiyon kayıplarının en az %40’ından yoksun olduklarını,  yetkili sağlık kuruluşlarından alacakları engelli sağlık kurulu raporu ile belgeleyen kişiler “engelli”  statüsünde kayıt yaptırabilmektedir.

Meslekte çalışma güç kaybı oranı vb. oranlar dikkate alınmamakta olup, tüm vücut fonksiyon kaybı oranına bakılmaktadır.

Engelli sağlık raporlarında “ağır engelli” veya “tam bağımlı” olduğu belirtilen ya da çalışma  durumu değerlendirilmeyen engellilerin talebi halinde engelli kaydı yapılmakta, ancak  raporlarında “çalışamaz” ibaresi bulunan engellilerin ise kaydı yapılmamaktadır.

Kamu ve özel sektör işverenleri, çalıştırmakla yükümlü oldukları işçileri öncelikle İŞKUR aracılığıyla sağlamaları gerekmektedir. 

Ancak, istihdam edilecek engellinin işveren tarafından da bulunması da mümkündür. Bu  durumda, İŞKUR aracılığı olmadan engelli istihdam eden özel sektör işvereninin, engellinin işe  başlama tarihinden itibaren en geç on beş işgünü içinde İŞKUR’a bildirmesi ve engelliyi  tescil ettirmesi gerekmektedir. 


İşverenin genel statüdeki bir işgücü talebine başvuru yapmış ve işe alınmış olan kişilerden  gerekli şartları taşıyanların, ilgili belgelerine istinaden ve bilgileri dâhilinde, engelli, eski  hükümlü veya terörle mücadelede malul sayılmayacak şekilde yaralanan statüsünde 

tescilleri yapılmakta ve işverenlere bu kişilerden dolayı geçmişe yönelik olarak idari para cezası  uygulanmamaktadır. 

Örnek-1: Bir özel sektör işvereninin büro memuru mesleğinde yayımlanan ilanına engelli bir  kişi başvuru yapmış ve işe alınmış ise, işverenin talebi halinde bu işçinin işveren adına engelli  tescili yapılabilecektir.  

Yine, özel sektör işverenleri tarafından çalıştırılan herhangi bir işçinin en az %40 oranında  geçerli bir engelli sağlık kurulu raporuna sahip olması ve bu kişi için işveren tarafından engelli  işçi statüsünde tescil talebinde bulunulması halinde, SGK işe giriş bildirgesi ve sağlık kurulu  raporu tarihlerine dikkat edilerek ilgili için geçmişe yönelik engelli tescili yapılmakta ve işverene  bu kişilerden dolayı geçmişe yönelik olarak idari para cezası uygulanmamaktadır.  

İlgili Mevzuat

Türkiye’de engellilerin işçi olarak istihdamı, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 30 uncu maddesinde öngörülen kota sistemi ile sağlanmaya çalışılmaktadır.

4857 sayılı İş Kanunu’nun 30 uncu maddesinde öngörülen kota sistemi kapsamında; 50 veya daha fazla işçi (tarım ve orman işletmelerinde 51 veya daha fazla) çalıştırılan;

  • Özel sektör işyerlerinde % 3 engelli,
  • Kamu işyerlerinde ise % 4 engelli ile % 2 eski hükümlü veya terörle mücadelede malul sayılmayacak şekilde yaralanan işçiyi

meslek, beden ve ruhi durumlarına uygun işlerde çalıştırılmakla yükümlü tutulmuştur.

Çalıştırılacak İşçi Sayısının Tespiti

Zorunlu çalıştırılacak işçi sayılarının tespitinde belirli veya belirsiz süreli iş sözleşmesine göre  çalıştırılan tüm işçiler esas alınmaktadır. 

Kısmi süreli iş sözleşmesine göre çalışanlar çalışma süreleri dikkate alınarak tam süreli  çalışmaya dönüştürülmekte ve işyerindeki tam süreli çalışan işçi sayısına ilave edilmektedir. 

İşyerinde kısmi süreli olarak çalıştırılan engelli, eski hükümlü ve terörle mücadelede malul  sayılmayacak şekilde yaralanan işçi bulunması halinde bunlar da çalışma süreleri dikkate  alınarak tam süreli çalışmaya dönüştürülmekte ve toplam işçi sayısından düşülmektedir.  

Oranın hesaplanmasında yarıma kadar kesirler dikkate alınmamakta, yarım ve daha fazla olan  kesirler tama dönüştürülmektedir. 

Aynı il sınırları içinde birden fazla işyeri bulunan işverenin bu kapsamda çalıştırmakla yükümlü  olduğu işçi sayısı, il genelindeki toplam işçi sayısına göre hesaplanmaktadır. 

Niteliği itibarıyla 30 işgününden fazla devam eden işlerde aynı gerçek veya tüzel kişi yahut tüzel  kişiliği olmayan kurum ve kuruluşlarda çalışan tüm işçiler kontenjan hesaplamasına dahil edilir. 

İşçi sayısının tespitinden dikkate alınmayanlar 

Aşağıda sayılanlar zorunlu çalıştırılacak işçi sayılarının tespiti için işyerlerindeki toplam işçi  sayısının belirlenmesinde dikkate alınmamaktadır.

  • 4857 sayılı İş Kanunu’nun 4 üncü maddesi gereğince istisna tutulan iş ve işyerlerinde  çalıştırılan işçiler, 
  • 2828 sayılı Sosyal Hizmetler Kanununun 16 ncı maddesinin dördüncü fıkrası gereğince  ev tipi sosyal hizmet birimlerinde çalıştırılan işçiler, 
  • Yer altı ve su altı işlerinde çalıştırılan işçiler, 
  • 10/6/2004 tarihli ve 5188 sayılı Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanuna göre kurulan  özel güvenlik şirketleri ile kurumların kendi ihtiyacı için kurduğu güvenlik birimlerinde  güvenlik elemanı olarak çalıştırılan işçiler, 
  • 4857 sayılı İş Kanunu hükümlerine göre çalıştırılan işçiler hariç olmak üzere, 5953 sayılı  Basın Mesleğinde Çalışanlarla Çalıştıranlar Arasındaki Münasebetlerin Tanzimi  Hakkında Kanun kapsamında çalıştırılan gazeteciler, 
  • İşyerlerinde hâlihazırda çalıştırılan engelli, eski hükümlü veya terörle mücadelede malul  sayılmayacak şekilde yaralanan işçiler, 

Engelliler ile eski hükümlü ve terörle mücadelede malul sayılmayacak şekilde yaralanan kişilerin  işyerlerinde tam süreli olarak çalıştırılmaları esastır. Ancak, bu kişilerin talebi halinde,  işyerlerinde kısmi süreli işçi çalıştıran işverenler tarafından kısmi süreli iş sözleşmesiyle de  istihdamları mümkündür.  

Örnek-2: Aynı gerçek veya tüzel kişiler tarafından kurulmuş ve aynı il sınırları içinde faaliyet  gösteren A Anonim Şirketinde 35, B Limited Şirketinde 40 işçi çalışıyorsa, her bir şirket ayrı ayrı  yükümlülük sahibi olacağından, her iki şirketin de zorunlu engelli istihdam etme yükümlülüğü  olmayacaktır.

Örnek-3: Aynı il sınırları içerisinde özel sektöre ait C Anonim Şirketinde ait 3 işyeri ve bu  işyerlerinde 2’si engelli olmak üzere toplam 153 işçi çalışmaktadır. Söz konusu işverenin  kontenjan hesaplaması yapılırken öncelikle çalışan engelliler toplam çalışan işçi sayısından  düşülecek (153-2=151) ve engelli kontenjanı hesaplanırken toplam 151 işçi üzerinden hesaplama  yapılacaktır. 4857 sayılı İş Kanununun 30 uncu maddesinde belirlenen oranlara göre, işyeri 151  x % 3 = 4,53 ( yarım ve üzeri tama iblağ edildiğinden) = 5 engelli işçi çalıştırması gerekmektedir.  Bu durumda ilgili işveren 2 engelli çalıştırdığından 3 engelli kontenjan açığı olacaktır.

Takip, Denetim ve İdari Para Cezası

4857 sayılı İş Kanunu’nun 30 uncu maddesi gereğince istihdamı zorunlu engelli  kontenjanlarının takibi aylık olarak Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüklerince yapılmaktadır.  

Bu çerçevede, öncelikle engelli kontenjan açığı bulunan işverenlerle iletişime geçilerek alınan  engelli işgücü talepleri İŞKUR internet sayfasında yayımlanmakta ve açık kalan kontenjanlar  kapatılmaya çalışılmaktadır. 

Kanuna göre, işverenlerin engelli işçileri meslek, beden ve ruhi durumlarına uygun işlerde  çalıştırmakla yükümlü olmaları nedeniyle;

  • İşverenlerin aradığı şartları taşıması nedeniyle başvuru yapan ve görüşmeye gelen  engellilerin işverence uygun bulunmayarak işe alınmaması veya
  • Engelli kontenjan açığı için işgücü talebinde bulunmayarak yükümlülüğün yerine  getirilmemesi durumunda,

İşverenlere 4857 sayılı İş Kanununun 101 inci maddesine istinaden çalıştırmadığı her engelli  ve çalıştırmadığı her ay için Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğünce idari para cezası (2023 yılı için 13.190 TL) uygulanmaktadır. Yükümlülüklerini yerine getirmeyen kamu kuruluşlarına da söz konusu para cezası uygulanmamaktadır.

Teşvik

Özel sektör işverenlerinin çalıştırdıkları her bir engelli için asgari ücret üzerinden hesaplanan sosyal güvenlik primi işveren paylarının tamamı Hazinece karşılanmaktadır.

Ayrıca, engelli işçi çalıştırmadığı için işverenlerden tahsil edilen ceza paraları; engellilerin kendi  işini kurmaları, engellinin iş bulmasını sağlayacak destek teknolojileri, engellinin işe  yerleştirilmesi, işe ve işyerine uyumunun sağlanması gibi projelerde kullanılmaktadır.

Bunun dışında, İŞKUR’a kayıt olarak iş arayan engellilere, iş ve meslek danışmalığı hizmetleri  verilerek ya mesleki niteliklerini artırmak için kurs veya işbaşı eğitim programlarına  yönlendirilmekte ya da durumlarına uygun işlere yerleştirilmeye çalışılmaktadır. Ayrıca,  engellilerin kendi işlerini kurmaları da teşvik edilmektedir.