Nasıl Bir Ekonomi Gazetesi
17 Ocak 2023Bazı vergi indirim ve istisnalarından yararlanabilmek için, yasal düzenleme gereği, pasifte özel bir fon hesabı açılması gerekiyor. Bu tür istisna ve indirimlerden ilk akla gelenler; taşınmaz ve iştirak satış kazancı istisnası, Ar-Ge indirimi, teknopark kazancı istisnası, yenileme fonu, girişim sermayesi fonu indirimi ve sat-kirala-geri al uygulaması kapsamında yararlanılan istisnalar.
Sayılan indirim ve istisnalardan yararlanabilmek için, beyanname verme süresinin sonuna kadar, kazancın pasifte özel bir hesaba alınması gerekiyor.
Fon ayırma yükümlülüğü için daha oldukça süre var. Ancak her yıl bu süreyi kaçıran, bu nedenle indirim veya istisnadan yararlanamayan veya sorunu yargıda çözmeye çalışanlar da oluyor. Bu durumla karşılaşmamak için, yükümlülüğü bugünden yerine getirmekte yarar var diye düşünerek, konuya dikkat çekmek isterim.
2023 yılında yapılan taşınmaz satışından elde edilen kazançların, satış tarihine bağlı olarak % 25 veya %50’si ile iştirak hissesi satışından elde edilen kazançların ise %75’i belli koşullar çerçevesinde kurumlar vergisinden istisna.
Yasal düzenleme gereği, satıştan elde edilen kazancın istisnadan yararlanan kısmının, pasifte özel bir fon hesabına alınması, bu işlemin de beyannamenin verildiği tarihe kadar yapılması gerekiyor.
Konunun açıklandığı Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinde fon hesabına alınma işleminin, satışın yapıldığı yılı izleyen hesap döneminin başından itibaren kazancın beyan edildiği döneme ait kurumlar vergisi beyannamesinin verildiği tarihe kadar yapılması gerektiği belirtiliyor.
Bu kısa bilgiden sonra iki özel duruma dikkat çekmek isterim.
Birincisi fona alma işleminin satışın yapıldığı yılda, yani Tebliğde belirtilen süresinden önce fona alınmasının mümkün olup olmadığı. Geçmişte böyle bir somut olay gerçekleşmiş, kazancın istisna kısmını satışın yapıldığı yılda fon hesabına alan bir kuruma tarhiyat yapılmış. Ancak yapılan tarhiyat, kazancın satışın yapıldığı tarihte (süresinden önce) pasifte özel fonlar hesabına alınması ve kazancın genel sonuç hesaplarıyla ilişkilendirilmemesi, Vergi Mahkemesi tarafından ihlal nedeni sayılmamış ve tarhiyat kaldırılmış. Vergi Mahkemesi Kararı, Danıştay Dokuzuncu Dairesinin 01.11.2022 tarih ve E:2021/861 K:2022/5293 sayılı kararı ile de onanmış. Ben de aynı düşüncedeyim, erken fona alma işleminin istisna uygulamasına engel olmadığını düşünüyorum. Dolayısıyla istisna kazancı 2023 defterlerinde fon hesabına almışsanız, bence bir şey yapmanıza gerek yok, almadıysanız Tebliğde yapılan açıklama çerçevesinde beyan tarihine kadar alabilirsiniz.
İkinci konu, kazancın istisnaya konu edilecek kısmının fon hesabına alınmayıp, geçmiş yıl kârları veya benzer bir başka hesapta tutulmasının istisna uygulamasına engel olup olmadığı. Danıştay Dördüncü Dairesi, Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 5/1-e maddesinde istisnadan yararlanılabilmesi için istisnadan yararlanılan kısmın, satışın yapıldığı yılı izleyen beşinci yılın sonuna kadar pasifte özel bir fon hesabında tutulacağının açıkça düzenlendiği gerekçesiyle, kazancın istisnadan yararlanacak kısmını "549-özel fonlar" hesabına almayıp, yine bir pasif hesap olan "570-geçmiş yıl kârları"nda bırakan şirkete yapılan tarhiyatı kaldıran iki Vergi Mahkemesi kararına yapılan istinaf başvurularını reddeden Bölge İdare Mahkemesi Kararında hukuki isabet görmemiş ve Mahkeme kararlarını bozmuştur. (Danıştay Dördüncü Dairesinin 28.11.2022 tarih; E:2019/8941 K:2022/7053 ve E:2019/8946 K:2022/7054 sayılı kararları.)
Vergi Mahkemesi, sırf 549-özel fonlar" hesabında tutulmadığı için yasada yer alan şartların ihlal edilmiş sayılmasının, işlem ve muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu hükmü ile uyuşmadığı; davacının istisnadan yararlanma iradesi göstermesinin yanı sıra, söz konusu kazancı bir kâr dağıtımına konu etmediği gibi, geçmiş yıl kârları hesabında istisnaya tekabül eden kısımdan çok daha fazla bir tutarın yer almakta olduğu, nitekim her ikisi de özkaynak hesabı olan "570-geçmiş yıl kârları" hesabı ile "549-özel fonlar" hesabının "gerçek mahiyet" esasına göre aynı sonuçlar doğurduğu ve yasal düzenlemeyle getirilen amacın gerçekleşmiş olduğu gerekçeleriyle davaları kabul etmiş, Bölge İdare Mahkemesi de aynı gerekçelerle istinaf başvurularını kabul etmemiş ancak yukarıda da belirttiğim gibi Danıştay Dördüncü Dairesi bu gerekçeleri kabul etmemiş ve kararları bozmuş.
Bu çerçevede, açık yasal düzenlemeye uyulmasını ve zamanında fona alma işleminin ihmal edilememesini öneririm.
Vergi Usul Kanunu’nun 325/A maddesi kapsamında, girişim sermayesi yatırım ortaklıklarına veya girişim sermayesi yatırım fonlarına yatırım yapmak amacıyla, ilgili dönem kazancından fon ayrılabiliyor.
Girişim sermayesi fonu ilgili dönem kazancından ayrılıyor, özel bir fon hesabına alınacak tutar hesap dönemi sonu itibarıyla tespit ediliyor ve fon hesabına alınma işleminin, izleyen hesap döneminin başından itibaren kurumlar vergisi beyannamesinin verildiği tarihe kadar yapılması gerekiyor.
Bu çerçevede, 2023 yılı kazancından fon ayırmayı tercih edecek ve 2023 yılı beyannamesinde kurum kazancından indirecekseniz, beyannamenin verildiği tarihe kadar fonu ayırmanız ve yıl sonuna kadar girişim sermayesi yatırım ortaklıklarına veya girişim sermayesi yatırım fonlarına yatırım yapmanız gerekiyor.
Araştırma, Geliştirme ve Tasarım Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkına Kanun ve Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanunu düzenlemeleri kapsamında, 2023 yılı kurumlar vergisi beyannamesinde Ar-Ge indiriminden veya Teknokent istisnasından yararlanacaksanız, fon ayırmanız ve fon tutarını yıl sonuna kadar Türkiye’de yerleşik girişimcilere yatırım yapmak üzere kurulmuş girişim sermayesi yatırım fonu paylarının satın alınması veya girişim sermayesi yatırım ortaklıklarına ya da kuluçka merkezlerinde faaliyette bulunan diğer girişimcilere sermaye olarak koymanız gerekiyor.
Fon ayırma yükümlülüğünün yerine getirilmesi gereken süre konusunda ilgili Kanunlarda bir süre öngörülmüş değil. Beyannamenin verildiği tarihe kadar fonun ayrılmasını öneririm.
Bu işlemin yapılmaması durumunda, indirim veya istisna tutarının %20’si kaybediliyor ve bu tutar nedeniyle zamanında ödenmeyen verginin, vergi ziyaı cezası uygulanmaksızın ödenmesi gerekiyor.
Her türlü taşınır ve taşınmaz malların geri kiralama amacıyla ve sözleşme sonunda geri alınması şartıyla, kurumlar tarafından finansal kiralama şirketleri, katılım bankaları ile kalkınma ve yatırım bankalarına satışından doğan kazançlar kurumlar vergisinden müstesna.
Düzenleme gereği, istisnadan yararlanan satış kazancının, kiracı tarafından pasifte özel bir fon hesabına alınması ve bu tutarın sadece kiracı tarafından bu varlıklar için ayrılacak amortismanların itfasında kullanılması gerekiyor.
Düzenlemeye ilişkin olarak Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin konuya ilişkin açıklamaların yapıldığı bölümünde iki yerde, fon hesabına alınma işleminin, varlıkların kiralayanlara satışının yapıldığı yılı izleyen hesap döneminin başından itibaren, kazancın beyan edildiği döneme ait kurumlar vergisi beyannamesinin verildiği tarihe kadar yapılması gerektiği belirtilmiş.
Tebliğde yer alan açıklamalardan birisi, Danıştay Dördüncü Dairesinin 08.12.2021 tarih ve E:2018/4683 K:2021/8057 sayılı kararı ile iptal edilmiştir. Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulu, 08.03.2023 tarih ve E:2022/616 K:2023/155 sayılı kararıyla Dördüncü Daire kararını, aynı hukuksal nedenler ve gerekçe ile uygun bulmuş, davalının temyiz istemini reddederek Danıştay Dördüncü Dairesi kararını oybirliğiyle onamıştır.
İptal kararı sonrasında Tebliğde herhangi bir değişiklik yapılmış değil. Gelir İdaresinin internet sitesinde yer alan Tebliğin dipnotunda, Danıştay Dördüncü Dairesinin iptale ilişkin bilgiye yer verilmiş ancak metinde değişiklik yapılmamış durumda. Bu arada Tebliğde yer alan aynı yöndeki bir başka açıklama iptal davasına konu edilmemiş, mevcut haliyle Tebliğde yer almaya devam ediyor.
Kişisel düşüncem, fona alma işleminin satışın yapıldığı yılda yapılmasında da izleyen yılda yapılmasında da bazı uygulama sorunları çıkıyor. Yasal düzenleme gereği, satış yılında amortisman uygulaması yapabilmek için yıl kapanmadan kazancın fon hesabına alınmasına ihtiyaç var. Kazancın satışın yapıldığı yılda fona alınması ise hem hiçbir gelirin gelir tablosu dışında tutulmamasını öngören Gelir Tablosu İlkelerine, hem de satıştan doğan kazancın beyannamede kurum kazancına eklenip sonra istisna uygulaması yapılması nedeniyle beyanname sistematiğine uygun değil.
Her iki uygulamada da vergi matrahı açısından sonuç aynı. Ben her iki uygulama da yapılabilir diye düşünüyorum. Ancak Gelir İdaresi internet sitesinde yer alan mevzuat bölümünde, Tebliğde yer alan açıklamanın iptal edildiğini dipnotta duyurması yerine, iptal edilen bölümü Danıştay kararı çerçevesinde yeniden yazsa ve uygulamayı yönlendirse yararlı olur diye değerlendiriyorum.
Konuyu bu köşede 25.10.2023 tarihli makalede daha ayrıntılı yazmıştım. İlgilenenler bu makaleye bakabilirler.
Sabit kıymetlerin satışından elde edilen kâr, istenirse yeni sabit kıymet alımında kullanılmak üzere, satışın yapıldığı tarihi izleyen üçüncü yılın sonuna kadar bir karşılık hesabında bekletilebiliyor. Bunun için sabit kıymetin yenilenmesinin zorunlu olması veya işletmeyi yönetenlerce bu konuda karar verilmiş olması gerekiyor.
Benzer şekilde tamamen veya kısmen ziyaa uğrayan amortismana tabi mallar için alınan sigorta tazminatları için yenileme fonu uygulaması mümkün.
2023 yılında sabit kıymet satıp oluşan kârı veya sigortadan alınan tazminatı yenileme fonuna koyacak kurumların iki işlemi yapmaları gerekiyor; yöneticilerin karar vermesi ve satıştan doğan kârın yenileme fonuna alınması.