Nasıl Bir Ekonomi Gazetesi
Gelir İdaresi özelgeleri, vergi cezası ve gecikme faizine karşı koruma sağlıyor. Aynı nitelikli özelgeler sadece özelgenin verildiği değil bütün mükellefler için aynı sonuçları doğuruyor. Bu nedenle özelgeler oldukça önemli ve izlenmesi gereken kaynaklar.
Gelir İdaresince verilen özelgelerden seçilmiş bazılarının özetine, yorum yapmadan zaman zaman bu köşede yer vermeye çalışıyorum.
Gerçek kişiler için gelir vergisi beyan döneminin bitmesine sayılı günler kaldığını dikkate alarak, bugün konuyla ilgili olabildiğince yeni tarihli bazı özelgelerin özetlerine yer vermek istedim. Tam metinlerine Gelir İdaresi başkanlığının internet sitesinden ulaşmak mümkün.
Başka bir ülkede mukim işveren tarafından kurulan web tabanlı eğitim hizmeti kapsamında, adı geçen firma ile imzalanan hizmet sözleşmesine istinaden internet üzerinden verilen hizmetler karşılığında yapılan ödemelerin, ücret olarak değerlendirilmesi gerekir.
Dar mükellef kapsamındaki işverenin ücreti döviz olarak ödemesi, ülkemizde gelir getirici bir faaliyetinin bulunmaması ve öngörülen diğer şartların sağlanması halinde, söz konusu ücret ödemelerinin Gelir Vergisi Kanunu’nun 23. maddesinin birinci fıkrasının (14/a) bendi kapsamında gelir vergisinden istisna edilmesi mümkün bulunmaktadır.
İlkokula devam eden çocuğun online eğitimde kullanması için alınan tablet bilgisayara ait fatura bedelinin, söz konusu tablet bilgisayarın sadece eğitim malzemesi olarak kullanılmaya mahsus olmaması ve eğitim dışında da kullanılmaya elverişli olması nedeniyle, eğitim harcaması olarak gelir vergisi beyannamesi üzerinden indirim konusu yapılması mümkün bulunmamaktadır.
Devlet Konservatuvarı Müzik ve Sahne Sanatları Lisesinde tahsilde olan çocuk için yapılan arp teli harcamasının, eğitim malzemesi alımı olarak kabulü ve beyan edilecek gelirin %10'unu aşmaması, gelir veya kurumlar vergisi mükellefiyeti bulunan gerçek veya tüzel kişilerden alınacak belgelerle tevsik edilmesi şartıyla, yıllık beyanname ile bildirilecek gelirden indirilmesi mümkün bulunmaktadır.
Ücretlinin eşi adına yaptırılan geri ödemeli hayat sigortası için ödenen primlerin, serbest meslek erbabı olan eş tarafından serbest meslek kazancı dolayısıyla verilecek yıllık gelir vergisi beyannamesinde gelir vergisi matrahının tespitinde indirime konu edilmesi gerekmekte olup, ücret matrahının tespitinde indirim konusu yapılması mümkün bulunmamaktadır.
Birikimsiz hayat sigortası için ödenen prim tutarlarının tamamının, beyan edilen gelirin %15'ini ve asgari ücretin yıllık tutarını aşmaması, sigortanın Türkiye'de yerleşik ve merkezinin Türkiye'de bulunan bir emeklilik veya sigorta şirketi nezdinde akdedilmiş ve prim tutarlarının gelirin elde edildiği yılda ödenmiş olması koşuluyla, gelir vergisi matrahının tespitinde indirim konusu yapılması mümkün bulunmaktadır.
Küçük çocuk adına yapılan ve fatura ile tevsik edilen özel okul eğitim harcamalarının da beyan edilen gelirin %10'unu aşmamak kaydıyla matrahın tespitinde indirim konusu yapılması mümkündür. Ancak okul tarafından verilen ve bedeli ayrı olarak tespit edilebilen yemek hizmetinin, eğitim hizmetinin bir parçası olarak değerlendirilmesi mümkün olmadığından, söz konusu yemek hizmetine ilişkin harcamaların eğitim harcaması olarak indirim konusu yapılması mümkün değildir.
Yapılan sağlık harcamalarından sigorta şirketince karşılanmayan kısmın, beyan edilen gelirin %10'unu aşmaması, Türkiye'de yapılması ve gelir veya kurumlar vergisi mükellefiyeti bulunan gerçek veya tüzel kişilerden alınacak Vergi Usul Kanunu hükümleri gereğince tevsik edici belgelerle tevsik edilmesi şartıyla, gelir vergisi matrahının tespitinde indirim konusu yapılması mümkündür.
Yasa gereği, götürü gider usulünü kabul edenler iki yıl geçmedikçe bu usulden dönemezler. Bu nedenle, kira geliri beyannamelerini götürü gider usulünü seçerek tahakkuk ettirenler, söz konusu dönemi takip eden yıl için verecekleri kira geliri beyannamelerinde gerçek gider usulünü seçemezler.
Elde edilen kira gelirine ilişkin gelir vergisi beyannamesinde, yanlışlıkla götürü gider usulünün seçilmesi halinde, beyannamenin verildiği takvim yılı içerisinde olmak kaydıyla, düzeltme beyannamesi verilerek gerçek gider usulünden yararlanılması mümkündür.
Buna göre, 2014 ve 2015 takvim yıllarına ait gelir vergisi beyannamelerinin, 2016 yılı Mart ayında verilmiş olması nedeniyle, 2016 takvim yılı sonuna kadar düzeltme beyannamesi verilerek gerçek gider usulünden yararlanılması ve sahip olunan konutun ediniminde kullanılan krediye ilişkin olarak ödenen faizlerin indirim konusu yapılması mümkündür.
Kira gelirinin beyanında gerçek gider usulünün seçilmesi halinde, istisna edilen gayrisafi hasılata isabet edenler hariç olmak üzere, beyan edilecek kira gelirinden, kira geliri elde etmeye başlanılan tarihten itibaren, ikamet edilen konut için ödenen kira tutarı indirim konusu yapılabilir. Bu tarihten önce ödenen tutarların indirilmesine olanak yoktur.
Kentsel Dönüşüm Projesi kapsamında, müteahhit firma tarafından yıkılan gayrimenkul için ödenen ve aylık kira yardımı olarak belirtilen bedel, kiralama işlemine dayanmamaktadır ve yardım niteliğindedir. Bu ödemelerin, elde edilen kira geliri olarak değerlendirilmesi mümkün değildir.
Bu itibarla, proje kapsamında yıkılan gayrimenkul nedeniyle tahsil edilen tutarların, gayrimenkul sermaye iradı olarak beyan edilmesine gerek yoktur.
Türk Medeni Kanunu’nun 726. maddesinde üst hakkı, sahibine başkasına ait taşınmaz üzerindeki yapının maliki olma yetkisi veren bir irtifak hakkı olarak tanımlanmıştır.
Bir kimsenin, üçüncü kişiye, taşınmazı üzerinde veya altında yapı yapmak veya mevcut yapıyı muhafaza etmek yetkisi vermek üzere üst hakkı kurması mümkün olup, buna dair sözleşmenin en az otuz yıl süreli ve bağımsız nitelikli olması durumunda üst hakkı tapu kütüğüne taşınmaz olarak kaydedilebilmektedir.
Sahibi bulunulan arsa üzerine, üçüncü kişi lehine üst hakkı tesis ettirilmesi işleminin kiralama olarak kabulü gerekmekte olup bahse konu üst hakkı tesisi karşılığında yapılan ödemelerin gayrimenkul sermaye iradı olarak dikkate alınması gerekmektedir.
Kira gelirinin beyanında gerçek gider usulünün seçilmesi halinde, kiraya verilen taşınmazlar için ayrılan amortismanların indirim konusu yapılması mümkündür. Bu uygulamada amortismana tabi değer, malum ise maliyet bedeli, malum değilse, bina ve arazi için vergi değeri, diğer mallar için Vergi Usul Kanunu’nun 267. maddesinin üçüncü sırasına göre tespit edilen emsal değeridir. Maliyet bedeli belli olmayan gayrimenkullerin ise ilgili gayrimenkulün edinim tarihindeki vergi değeri ile vergi değerinin bilinememesi halinde emsal bedeli ile değerlenmesi gerekmektedir.
Gelir Vergisi Kanunu’nun 74/4. maddesi hükmü gereğince elde edilen kira gelirinin beyanında gerçek gider usulünün seçilmesi halinde, kiraya verilen gayrimenkul için kullanılan konut kredisine ilişkin gelir elde edilen döneme ait faiz ödemelerinin indirim konusu yapılması mümkün bulunmaktadır.