Nasıl Bir Ekonomi Gazetesi
Gelir İdaresince verilen özelgelerden seçilmiş bazılarının özetine, yorum yapmadan zaman zaman bu köşede yer vermeye çalışıyorum.
Bugün, teşvikli yatırımlarda indirimli kurumlar vergisi uygulamasıyla ilgili beş yeni özelge özetlemek istedim. Zor bir konu. Uygulamasıyla ilgili çok farklı görüş ve yorumlar var. Son zamanlarda yapılan yaygın incelemeler nedeniyle de son derece güncel bir konu.
Özelgelerin tam metinlerine Gelir İdaresi başkanlığının internet sitesinden ulaşmak mümkün.
(10.04.2023 tarih ve 158575 sayılı özelge)
Teşvik belgesine bağlanan yatırımlardan elde edilen kazançlar, yatırımın kısmen veya tamamen işletilmesine başlanılan hesap döneminden itibaren, yatırıma katkı tutarına ulaşıncaya kadar indirimli oranlar üzerinden kurumlar vergisine tabi tutulmaktadır.
Kanunen kabul edilmeyen giderler nedeniyle safi kurum kazancı yatırımdan elde edilen kazançtan yüksek olsa dahi indirimli kurumlar vergisi uygulanabilecek kazanç söz konusu yatırımdan elde edilen kazancı aşamayacak olup, söz konusu kazancın tespitinde, kanunen kabul edilmeyen giderlerin dikkate alınması mümkün bulunmamaktadır.
(10.04.2023 tarih ve 7831 sayılı özelge)
Tamamlanmış yatırımla ilgili olarak önceki dönemlerden kalan yararlanılamayan yatırıma katkı tutarının, işletme dönemlerinde bu yatırımdan elde edilen kazançlara indirimli kurumlar vergisi uygulanmak suretiyle kullanılması gerekmekte olup, yatırıma katkı tutarının tamamı kullanılmadan, bu yatırımdan elde edilen kazançlara diğer yatırım teşvik belgeleri kapsamında hak edilen yatırım katkı tutarları dikkate alınarak indirimli kurumlar vergisi uygulanması mümkün değildir.
Dolayısıyla, işletme döneminde yararlanılması mümkün olduğu halde yararlanılmayan yatırıma katkı tutarlarının, endekslenmek suretiyle sonraki dönemlerde kullanılması mümkün bulunmamaktadır.
Diğer taraftan, düzeltme zamanaşımı hükümleri de dikkate alınarak, ilgili dönemler için düzeltme beyannamesi verilmek suretiyle yapılan işlemlerin düzeltilmesi mümkündür.
(11.04.2023 tarih ve 26829 sayılı özelge)
Komple yatırım yapmak üzere Ekonomi Bakanlığından alınan, 2012/3305 sayılı Karara göre düzenlenmiş yatırım teşvik belgesi kapsamındaki yatırım devam ederken, diğer faaliyetlerden elde edilen kazançlara, anılan Bakanlar Kurulu Kararı’nın 15. maddesinin beşinci fıkrası dikkate alınarak indirimli kurumlar vergisi uygulanması mümkün olup, indirimli kurumlar vergisinin, ticari bilanço kâr veya zararına kanunen kabul edilmeyen giderler eklendikten, tüm
indirim, istisna ve geçmiş yıl zararları düşüldükten sonra kalan safi kazanç tutarı üzerinden hesaplanması gerekmektedir.
(19.04.2023 tarih ve 174093 sayılı özelge)
Bir iktisadi kıymetin amortismana tabi tutulabilmesi için, işletmenin aktifine kayıtlı olması, kullanıma hazır halde bulunması, işletmede bir yıldan fazla kullanılması, yıpranmaya, aşınmaya veya kıymetten düşmeye maruz bulunması gerekmektedir.
Yatırım teşvik belgesi ekindeki global listede yer alan çizim yazılımının (autocad) bir yıllık kullanım hakkının satın alınması/kiralanması karşılığında ödenen abonelik bedeli, amortismana tâbi bir harcama olmadığından, yatırıma katkı tutarının hesaplamasında dikkate alınması mümkün bulunmamaktadır.
Bununla birlikte, ödenen söz konusu bedelin kurum kazancının tespitinde gider olarak dikkate alınması mümkündür.
(02.03.2023 tarih ve 28826 sayılı özelge)
Sanayi ve Teknoloji Bakanlığından alınan yazıda, aynı arazi üzerinde tek yatırım teşvik belgesiyle yapılan 5 adet elektrik enerjisi santraline ait çağrı mektuplarının, kuruluş süreçlerinin ve geçici kabullerinin ayrı ayrı yürütülmüş olması, her bir santralin elektrik üretiminin ayrı hesaplanması, servis ve bakım hizmetlerinin ayrı ayrı yürütülüyor olması nedeniyle, sözü edilen beş ayrı güneş enerjisi santralinin her birinin ayrı bir üretim işletmesi olarak değerlendirilmesinin mümkün bulunduğu, ancak anılan güneş enerjisi santralleri tek bir teşvik belgesi kapsamında kurulmuş olduğundan, tamamlama vizesi işlemlerinin aynı anda yapılması gerektiği belirtilmiştir.
Güneş enerjisi santrallerinin her birinin ayrı bir üretim işletmesi niteliği arz etmesi nedeniyle, Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 19. maddesinde diğer şartların da taşınması kaydıyla, bu santrallerden ikisinin kısmi bölünme işlemine konu edilmesi mümkündür.