Orta Vadeli Program’da vergiye ilişkin neler var?

Recep Bıyık Mevzuat Eğitim ve Araştırma Başkanı, PwC Türkiye

Dünya Gazetesi

8 Eylül 2021

2022-2024 dönemini kapsayan Orta Vadeli Program 5 Eylül 2021 tarihli mükerrer Resmî  Gazetede yayımlandı. Programda, vergi düzenleme ve uygulamalarına ilişkin olarak önemli  konular olduğu söylenebilir ancak tahmin edilemeyecek, sürpriz, reform niteliğinde bir eylem  yok. 

Programlara ilgi duyan ve izleyenler için yeni Programda yer alan vergi konularını özetlemek  istedim. 

Vergide temel kanunların yeniden yazılmasına ilişkin bir plan yok 

Gelir ve kurumlar vergisi kanunlarının tek kanunda birleştirilmesi ve Vergi Usul Kanunu’nun  yeni baştan yazılması yaklaşık on yıldır gündemdeydi.  

Gelir ve kurumlar vergisini tek kanunda birleştiren bir tasarı 2013 ve 2016 yıllarında iki defa  TBMM’ye sevk edildi ancak yasama süreci tamamlanamadı ve tasarılar kanunlaşmadı. 

Vergi Usul Kanunu’nun yeniden yazılması çalışmaları da yapıldı ancak bu çalışmalar da bir  aşama katetmedi. Geçmişte hem Gelir İdaresi hem Vergi Konseyi konuyu çalıştı, Vergi Usul  Kanunu taslağı hazırladı ancak bu taslaklar genel olarak kabul görmemiş olmalı ki daha ileriye  gitmedi.  

2019-2023 dönemini kapsayan On Birinci Kalkınma Planında; 

  • Gelir ve kurumlar vergilerini tek bir kanunda birleştiren Gelir Vergisi Kanunu’nun  yasalaşmasının sağlanması, 
  • Yeni bir Vergi Usul Kanununun çıkarılması, 

hedefleri açıkça yer aldı. 

2019-2021 ve 2020-2022 dönemleri orta Vadeli programlarında bu hedeflere yer verilmedi.  Ancak dönemin Hazine ve Maliye Bakanı Gelir Vergisi Kanunu ve Vergi Usul Kanunu’nun  yeniden yazımına ilişkin çalışmaların 2022-2023 dönemini kapsayan süreçte yapılacağını  söylemişti. 

Gelinen noktada hem gelir ve kurumlar vergilerinin tek kanunda birleştirilmesi hem de Vergi  Usul Kanunu’nun yeniden yazılması planının tamamen rafa kalktığı anlaşılıyor. Yeni  yayımlanan Orta Vadeli Programda da bu konulara ilişkin bir eylem öngörüsü yok.

Vergi politikası 

Orta Vadeli Programda, genel vergi politikasıyla ilgili olarak; vergilemede adalet, eşitlik,  öngörülebilirlik ve şeffaflık ilkeleri temelinde verginin tabana yayılması ve gönüllü uyumun  artırılmasına yönelik çalışmaların sürdürülmesi hedefi belirlenmiş.

İstisna ve muafiyetlerin gözden geçirilmesi 

Programda, vergisel teşvikler ile istisna ve muafiyetlerin etkinlik prensibi gözetilerek gözden  geçirilmesi çalışmalarının sürdürüleceği belirtiliyor. 

Son zamanlarda sıkça dile getirilen ancak uygulaması bir o kadar kolay olmayan bir hedef.  Vergi istisna ve muaflıklarının belli bir stratejiden yoksun, iyi planlanmamış, etkinliği son  derece tartışmalı olduğu konusunda herkes hemfikir. Ancak sistemin gözden geçirilmesi ve  gereksiz olanların kaldırılması söz konusu olunca, bu çok da kolay değil.  

Programda hangi istisna ve muaflıkların kaldırılacağına ilişkin bir belirleme yok. Muhtemelen  vergi kanunlarında yer alan istisna ve muaflıklar listelenip bir analizlerinin yapılması ve bir  kısmının kaldırılması amaçlanıyor.

Vergi mevzuatında düzeltmeler yapılması 

Vergi mevzuatı sıkça değişen bir mevzuat. Günün gereksinimleri, vergi dışı politikalarla uyum,  mevzuatın sadeleştirilmesi gibi nedenlerle mevzuat gerektikçe değiştiriliyor. Reform nitelikli  düzenlemelerden bahsetmiyorum.  

Programdan bu tür düzenlemelere devam edeceği anlaşılıyor. Tersi düşünülemez zaten. Programda bu çerçevede şu eylemler yer alıyor: 

  • Vergi mevzuatının güncel gereksinimleri karşılayan, anlaşılır, kolay uygulanabilir ve sade  bir yapıya kavuşturulması hedefi çerçevesinde vergi kanunlarının gözden geçirilmesi  çalışmalarına devam edilmesi. 
  • Dijital ekonominin sağlıklı ve tam olarak kavranması ve vergilendirilmesine yönelik  çalışmalara devam edilmesi. 

Denetim ve tahsilatta etkinlik 

Orta Vadeli Programda; 

  • Vergi denetiminde risk odaklı ve uzaktan denetim sistemlerinin uygulamaya alınması, 
  • Kamu gelirlerine yönelik tahsilat performansının artırılması, 

hedeflerine yer verilmiş. 

Kayıt dışı ekonomiyle mücadele 

Kayıt dışı ekonomiyle mücadele uzun soluklu, çok boyutlu, kararlılık ve süreklilik isteyen bir  süreç. Son yıllarda özellikle teknolojik olanaklar da kullanılarak önemli adımlar atıldığı da açık.  

Kayıt dışı ekonomiyle mücadelenin devam edeceği zaten beklenen bir durum. Ancak dikkat  çeken konu, Programda kayıt dışı ekonomiyle mücadelede kapsamlı bir programın uygulamaya  konulmasının hedeflenmiş olması. Kayıt dışı ekonomiyle mücadelede rutin uygulamaların  dışında, daha planlı ve kapsamlı uygulamaların sinyali görülüyor. Ayrıntıların en azından bir  kısmını 2022 Yılı Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programında görebileceğimizi tahmin ediyorum. 

Programda ayrıca, kayıt dışı istihdam ve kayıt dışı ücretle mücadele edilerek prim tabanının  genişletilmesi hedefi de yer alıyor. 

Teşviklerin sadeleştirilmesi 

Orta Vadeli Programda; 

  • Yatırım teşvik sisteminde sadeleştirme sürecine devam ettirilmesi ve 
    • İstihdam teşviklerine ilişkin etki değerlendirilmesi yapılarak teşviklerin sade ve etkin bir  yapıya kavuşturulması, makroekonomik hedefler ve bütçe ile uyumunun sağlanması 

hedeflerine yer verilmiş. 

Her iki teşvikin sadeleştirilmesine de öncelikle ihtiyaç var. Başka teşviklerde de aynı  gereksinim var ama belirlenen iki alan öne çıkartılması gereken ve öncelikle üzerinde  çalışılması gereken alanlar. Özellikle yatırım teşviklerinde yeterli çalışma yapıldığını, aksiyon  alma zamanı geldiğini düşünüyorum. 

Yatırım teşviklerinde diğer konular 

Programda, yatırım teşviklerinde sadeleştirme çalışmalarının devam ettirilmesi yanında  aşağıdaki hedefler de belirlenmiş: 

  • Yenilikçi ve katma değerli üretime yönelen, özsermaye ağırlıklı gerçekleştirilen, küresel  değer zincirinin bir parçası olan ve bölgesel kümelenme öncelikleriyle uyumlu yatırımlara  münhasıran destek sağlanması. 
  • Hazine taşınmazlarının tahsis süreçlerine ilişkin gerekli yasal ve idari prosedürlerin  tamamlanarak yatırımcıların kullanımına sunulması, bölgesel koşullar göz önünde  bulundurularak belirlenecek sektörlerde yatırım teşvik uygulamalarının değerlendirilmesine ve ekonomiye kazandırılmasına yönelik politikaların hayata  geçirilmesi. 

Mükellef hizmetleri 

Mükellef hizmetleri alanında Gelir İdaresi son yıllarda önemli adımlar attı. Öne çıkan teknoloji  kullanımı bu konuda İdareye önemli olanaklar sağladı. Özellikle İnteraktif Vergi Dairesi  uygulamaları ve genel olarak da e-Dönüşüm projeleri mükelleflere bu konuda önemli  kolaylıklar sağladı. 

Programda, mükellef hizmetleri konusunda önemli somut bir eylem planı yok denebilir.  Sadece mükellef hizmetlerinin geliştirilmesi ve mükellef hizmetleri yönetiminin etkin, güncel  ve hızlı bir şekilde merkezi olarak yönetilebilmesi için yeni nesil iletişim kanalları kullanılarak  mükelleflere sürekli hizmet sunumu yapılmasının sağlanması hedefine yer verilmiş. Mevcut  mükellef hizmetlerinin geliştirilmesi de önemli bir adım olabilir.

Vergi istatistiklerinin açıklanması 

Gelir İdaresinin en başarısız olduğu alanın vergi istatistiklerinin kamuoyuyla paylaşılması  olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Bir dönem bu konuda önemli adımlar atılmış, istatistikler  kamuoyuyla paylaşılmaya başlamıştı ama sonra ne oldu bilmiyorum tekrar çok eskilere  dönüldü. Gelir İdaresinin internet sitesine girerseniz, mevzuat ağırlıklı olduğunu, vergi  istatistiklerinin ise bütçe dokümanlarında yer aldığı kadar olduğunu görürsünüz. İki örnek  vereyim: Türkiye geneli gelir ve kurumlar vergisi beyanname özetleri İdarenin internet  sitesinde en son 2013 yılına ilişkin. Sonrası yok. Af kanunları istatistikleri de benzer durumda.  İdarenin internet sitesinde 2003 yılında çıkan Af kanununun ve 2008 yılında çıkan Varlık  Barışı Kanununun istatistikleri var. O yıllardan sonra defalarca af ve varlık barışı uygulaması  yapıldı ama hiçbirine ilişkin istatistik yok. Neden konmaz bilmiyorum. Bir açılama da  kendimce bulamıyorum. Bana öyle geliyor ki istatistikler çok kalitesiz bir yapıyı gösteriyor ve  bu kalitesizlik görülsün istenmiyor. Eğer gerçekten böyleyse, sorunun çözümü gizlemekte  değil. Gizlenmediği yılarda da istatistiklerin açıklanması herhangi bir olumsuzluk da  yaratmamıştı. 

Umarım Programda belirtilen eylem gerçekleşir ve vergi istatistikleri özellikle bilim  insanlarının, STK’ların, bu konularda düşünen, fikir üreten, yazan, uygulamanın içinde  olanların kullanımına açılır. 

Diğer hedefler 

Yukarıda özetlediğim konular dışında Programda şu hedefler de yer alıyor. • Daha detaylı ve açıklayıcı vergi istatistiklerinin düzenli olarak kamuoyuyla paylaşılması. 

  • Başta e-ihracat olmak üzere hizmet ihracına yönelik desteklerin etkinleştirilmesi ve yeni  destek mekanizmalarının geliştirilmesi. 
  • Ülkemizde faaliyet gösteren uluslararası firmaların Ar-Ge ve Tasarım Merkezi  yatırımlarının özendirilmesi. 

Yeni bir yapılandırma/af var mı? 

Biliyorum soru abes. İçinde bulunduğumuz günlerde zaten bir yapılandırma/af kanununun  başvuruları yapılıyor. Ay sonuna kadar süre var. Dolayısıyla yeni bir yapılandırma/af var mı  sorusu güne uygun değil gibi gözüküyor. Ancak Program 2022-2024 dönemini kapsıyor ve  bugün anlamsız olan soru örneğin 2023 için anlamlı olabilir. 

Programda yeni bir af/yapılandırma olup olmayacağına ilişkin bir açıklama yok.  Af/Yapılandırma yapılacaksa söylenir, bir açıklama olmadığına göre demek ki af/yapılandırma  olmayacak diyenler olabilir. Ancak bundan önceki son üç Programda af olmayacağı açıkça  yazılmış. Sonra ne olmuş? 2018 ve 2021 yıllarında iki kapsamlı af kanunu, 2019 ve 2020  yıllarında da iki Varlık Barışı Kanunu çıkmış. Sanki Programda af olmayacak yazıyorsa af  kanunu çıkıyor gibi bir durum var. Son üç Programda yapılandırma veya afla ilgili şu ifadeler  var:

  • 20 Eylül 2018 tarihinde yayımlanan Orta Vadeli Program (2019-2021): “Vergi, prim ve diğer  kamu alacaklarına ilişkin yapılandırmaya gidilmeyecektir.” 
  • 4 Ekim 2019 tarihinde yayımlanan Orta Vadeli Program (2020 – 2022): “Program  süresince, vergi alacaklarına ilişkin yapılandırmaya gidilmeyecektir.” 
  • 29 Eylül 2020 tarihinde yayımlanan Orta Vadeli Program (2021 – 2023): “Program  süresince, vergi affına gidilmeyecektir.” 

Neyse, konuyu uzatmayalım: Af kanunları ölçü kabul edilmez. Kendi dinamikleri vardır.  Olacaksa olur. Programa bakıp af olacak veya olmayacak demenin bir realitesi yok. 

Sonuç olarak 

Programdan, önümüzdeki üç yıllık süreçte vergi mevzuatında çok fazla değişiklik yapılmasının  düşünülmediğini anlıyorum. Hem son yıllarda yapılan çok sayıda düzenlemenin iyi  uygulamasına odaklanılması, hem de kapsamlı düzenlemeler için yeterli zaman ayırarak  gerekli hazırlıkların yapılması için iyi bir fırsat diye düşünüyorum.

Etiketler