Nasıl Bir Ekonomi Gazetesi
Ramazan ayının ilk haftasını geride bıraktık. Bu aya özgü vergi düzenlemeleri yok ama yaygın olarak yapılan iş ve işlemler var, bunların da doğal olarak vergileme boyutu var. Bir kısmı yılda bir defa karşılaşılacak bu uygulamaları geçmişte de yazmıştım, küçük değişikliklerle yenilemek istedim. Bu arada konuyla ilgili yasal değişiklikler de var, onlara da dikkat çekmek isterim.
Pandemi döneminde zaman zaman tam, zaman zaman da kısmi kapanma oldu. Kapanma dönemlerinde evlerden çalıştık. Dolayısıyla sanayi işletmeleri dışında çalışanlara yemek verilmesi esas olarak söz konusu olmadı. Bu dönemlerde yemek kartı/çeki uygulamasına da genel olarak ara verildi. Pandemi dönemi bitti ama evden çalışma kısmen de olsa kalıcı oldu. Dolayısıyla çalışanlara işyerinde yemek verilmesi uygulaması, en azından beyaz yakalılar için eski haliyle devam edemez hale geldi.
Öte yandan, ramazan ayında işyerinde yemek verilmesi uygulaması bazı çalışanlar için mümkün olmuyor. Bu çalışanlara işyerinde yemek verilmesi yerine nakit ödeme veya yiyecek paketlerinin verilmesi alternatif uygulamalar olarak karşımız çıkıyor. Bu uygulamalarda da yemek bedelinde istisna uygulanamıyordu.
3 Kasım 2022 tarih ve 7420 sayılı Kanun’la, gerek evden çalışanlar için gerekse de ramazanda işyerinde yemek hizmetinden yararlanamayanlar için yararlanılabilecek bir istisna düzenlemesi yapıldı. Çalışanlara nakit olarak ödeme yapılması halinde, kullanım amacına bakılmaksızın, yapılan ödemenin belli bir tutarı geçmeyen kısmı gelir vergisinden müstesna tutuldu.
Gelinen noktada yemek bedelinde istisna uygulaması özetle şöyle oldu:
Eski yaygın uygulamaya artık çok rastlanmasa da iftar yemekleri zaman zaman yapılıyor. Zannediyorum iyi otellerde hayli kalabalık topluluklara verilen yemekler için yapılan ödemeler de önemli tutarlara ulaşıyordur.
Yemek bedellerinin gider kaydedilip edilemeyeceği konusunda ihtiyatlı olmakta yarar var.
Ben bu yemeklere ait faturaların gider kaydedilip edilmemesi konusunda duruma göre farklı yaklaşılması görüşündeyim. Böyle bir iftar yemeği olur mu bilmiyorum ama iftar sadece bayiler, müşteriler, tedarikçiler için yapılıyorsa, bir bakıma yapılacak bir iş toplantısı iftar yemeği halinde organize edildiyse, yapılan harcamanın gider kaydedilmesinde bir sakınca görmem. Bunun dışında, örneğin hayır amacıyla verilen yemeklerde veya eşin dostun ağırlandığı yemeklerde, yemek bedelinin gider kaydedilmesi olanaklı değil.
Gerek yardımlaşma duygularının daha yükseldiği, gerekse de yardımlaşma organizasyonlarının daha iyi çalıştığı bir ay olması nedeniyle, ramazanda bağış ve yardımların daha yaygın olduğunu tahmin ediyorum.
Bu nedenle yaygın olarak yapılan bağış ve yardımlarla sınırlı olarak, gerçek kişilerde beyan edilecek gelirden, şirketlerde kurum kazancından indirimini özetlemeye çalışayım.
Nakit bağışlar KDV’nin konusuna girmiyor. Ayni bağışlarda, bağışlanan malların teslimi KDV’nin konusuna giriyor ama geniş bir istisna düzenlemesi var.
Genel ve katma bütçeli idareler, belediyeler, kamu yararına çalışan dernekler, vergi muafiyeti tanınan vakıflar ve Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 17. maddesinin birinci fıkrasında sayılan diğer kurum ve kuruluşlara yapılan bedelsiz teslimler katma değer vergisinden müstesna.