2024 Döviz türev kazançlarında vergileme - Vergi Adaleti ve Çuraçao

Bölüm 10

Podcast'imize abone olun

Dövize dayalı türevlerden elde edilen gelirlerin vergilendirilmesi nasıl oluyor?

Umurcan Gago
Pure CSS Accordion

“Umurcan Gago ile yatırım kazançlarında vergileme-2024”

Dövize dayalı türevlerden elde edilen gelirlerin vergilendirilmesi nasıl oluyor?

Bölüm 10 : Döviz türev kazançlarında vergileme - Vergi Adaleti ve Çuraçao

2024 Şubat ayında yapılan bu kayıtta, genel bilgi vermek amacıyla ve kayıt tarihi itibariyle yürürlükte olan kural, oran ve tutarları dikkate alıyoruz. Bu podcasti dinlediğiniz tarihe dek mevzuatta veya mevzuatın yorumunda değişiklikler olmuş olabilir. Vergisel pozisyonunuzu salt bu podcaste dayanarak değil vergi danışmanınıza başvurarak belirlemenizi önemle tavsiye ederiz. Bu podcast’e dayanılarak tesis edilen işlemlere ilişkin olarak PwC, ortakları veya çalışanlarına herhangi bir sorumluluk atfedilemez.

Merhabalar,

Ben PwC Türkiye ortaklarından Umurcan Gago.

Yatırımlarını finansal varlıklarda değerlendiren ve herhangi bir nedenle uykusuzluk sorunu çeken dinleyicilerimiz için hazırladığımız bu podcast serimizde Türkiye’de yerleşik gerçek kişilerin finansal yatırım araçlarından elde ettikleri gelir ve kazançların vergilendirilmesini ele alıyoruz. 

Bugün konumuz, türevlerden elde edilen gelir ve kazançların vergilendirilmesi. Bugün işimiz hem kolay hem de zor. 

Bildiğiniz gibi türev sözleşmeler ve türev ürünlerin pek çok çeşidi var. Bunların bazıları, vadeli işlem sözleşmeleri ve bazı opsiyon sözleşmeleri gibi, borsalarda işlem görüyor. Bazılarıysa organize bir borsada işlem görmüyor, bunlar sözleşme serbestisi içinde iki kişi arasında yapılıyor. Ki bunlara ‘tezgahüstü türevler’ diyoruz. Biz bu Podcast serisinde yatırım araçlarından elde edilen gelir ve kazançları ele aldığımız için bunların içinden bizi ilgilendirenleri, yani bankalar ve benzeri finansal kuruluşlar ile yapılanları ele alacağız. 

Tezgahüstü deyince kimilerinde işporta hissi de uyandırabilen ama aslında organize borsalarda işlem görenlere kıyasen çok daha yüksek hacmi olan tezgahüstü türevlerin de pek çok çeşidi var. Forwardlar var mesela, swaplar var, yine bazı opsiyonlar var. Ki bunlar aslında en temel, en bilinir olanları. Bunların başka türleri de var. Ama biz süre kısıtımız nedeniyle, “sade vanilya” da denilen, bu en bilinir olanları ele alacağız bugün.

Aslında türevlerin çeşitleri bunlarla da bitmiyor. Türev sözleşmelerin sözleşmenin konusu olan dayanak varlık veya göstergeye, yani sözleşmenin dayanağına göre pek çok çeşit var. Mesela, emtia türevi dediğimiz türevler var. Mesela tarım ürünleri, madenler, metaller, akaryakıt gibi ‘şeylere’ dayalı olarak yapılıyorlar. Mesela, faize dayalı olanlar var. Faiz swapları gibi. Belli bir veya birkaç sermaye piyasası aracına dayalı olanlar var. Mesela, pay senetlerine veya pay senedi endekslerine dayalı olanlar gibi. Ya da en sık karşımıza çıkan dövize dayalı olanlar var. Yani türevler türev türev, saymakla bitmiyor efendim.

E, iş bunların vergilemesine gelince de, sizler de eğer önceki bölümleri dinlediyseniz benden duya duya iyice ezberlemiş olabilirsiniz artık, vergilemede bu tip ayrıntılar ciddi farklılıklar yaratabiliyor. Mesela yatırım yaptığınız türev ürün Borsa Istanbul Vadeli İşlem ve Opsiyon Piyasasında ise belli bir vergileme rejimine tabi iken, başka bir borsada ise, mesela yurtdışındaki bir borsada ise, başka vergileme kurallarına tabii olabiliyor. Tezgahüstü türev sözleşmelerde de böyle. Sözleşmeyi kiminle yaptığınız, tam nasıl bir sözleşme yaptığınız, Türkiye’de mi yurtdışında mı yaptığınız, dayanak varlığın ne olduğu gibi bir çok etken vergilemeyi etkileyebiliyor. Dolayısıyla karşımıza bu kadar kısa bir süre içinde anlatılması fevkalade güç bir matriks çıkıyor. 

Bu çerçevede, bugün Türkiye’de en yaygın olarak kullanılan türev ürün ve sözleşmeleri ele alıyoruz sadece. Ki bunlarda da genelde dayanak varlık döviz oluyor. O nedenle bugün döviz türevlerini ele alıyoruz.

Öncelikle dövize dayalı forward sözleşmelere bir bakalım isterseniz. Malum bu durumda 3 ihtimal var. Kar etmek, zarar etmek, hiçbir şey elde etmemek. 

Türkiye’de bankalar ile yapılan döviz forward işlemlerinde, işlemin karla sonuçlanması durumunda, dövizin piyasa fiyatına göre oluşan değeri ile işlem fiyatına yani kullanım fiyatına göre oluşan değeri arasındaki fark %10 stopaja tabi oluyor. Ve stopaj nihai vergi.  Yani bu işlemi ticari faaliyet kapsamında yapmadıysanız beyanname vermenize gerek yok. 

Burada bazen şu soru geliyor: “Sözleşmemin vadesinin dolmasına daha var ama 31 Aralık itibariyle kardayım. O karı beyan etmem gerekiyor mu?”. Hayır gerekmiyor. 

Sözleşme sonunda kar çıkmaması halinde zaten banka ya da aracı kurumlar tarafından yapılacak bir stopaj da olmuyor. 

İşlemin zararla sonuçlanması halinde, oluşan zararın ihtiyari beyanname vermek yoluyla, takvim yılı itibariyle aynı çeşit işlemler sonucu ortaya çıkan karlardan mahsubu mümkün. Aynı dönemde başkaca bir döviz forward dan karınız varsa o zaman bunların birbirine mahsup edilmesi de mümkün.

Öte yandan belki dikkatinizi çekmiştir. Spot piyasadan döviz alım-satımlarınız sonucunda TL cinsinden elde ettiğiniz gelir, gelir vergilemesine tabii olmazken, aynı şeyi vadeli olarak yapıyorsanız, %10 vergi ödüyorsunuz. 

Çok adil görünmüyor değil mi? Evet, adaletsizmiş gibi geliyor olabilir kulağa. Ama vergide adalet samanlıkta iğne aramak gibidir biraz. Mesela, bunun tersine işleyen başka vergiler de var. Kambiyo Gider Vergisi gibi. Spot piyasada döviz alırken Kambiyo Gider Vergisi ödüyorsunuz ama vadeli döviz alırsanız ödemiyorsunuz gibi. Bir de buradan bakın. Dolayısıyla, vergi söz konusu olunca işin adalet hakkaniyet kısımlarına fazlaca da takılmayın diyerek bu parantezi kapatayım efendim.

Hadi şimdi bir de dövize dayalı opsiyon sözleşmelerine bir bakalım. Onlarda da durum aynı. %10 stopaj var ve bu nihai verginiz oluyor. Stopajın matrahı sözleşmeye baz alınan kıymetin piyasa fiyatına göre oluşan değeri ile işlem fiyatına göre oluşan değeri arasındaki farktan, varsa ödenen opsiyon priminin düşülmesi suretiyle bulunuyor. 

Peki, opsiyonu satan sizsiniz ve dolayısıyla da primi siz aldınız, ne olacak? Bu sefer prim geliriniz üzerinden %10 oranındaki  stopaj ödeme anında kesiliyor olacak.

Bir de para swapları var. Ona da bir bakalım. Ama isterseniz önce para swapı neydi hatırlayalım. Tarafların önceden anlaştıkları oran ve koşullarda belirli miktardaki dolar-euro gibi farklı para birimlerini değiştirmek suretiyle gerçekleştirdikleri işlemler bunlar. Bunlarda da %10’luk stopaj var. Ne üzerinden? ilk değişim tarihindeki kura göre hesaplanan değer ile vadedeki değişim için belirlenen kura göre oluşan değer arasındaki fark üzerinden. Ve yine stopaj nihai vergi. 

Bir de genelde şöyle bir soru geliyor: “VİOB’da yapılan dövize dayalı vadeli işlem ve opsiyon sözleşmelerinden elde edilen kazançların vergilendirilmesi bunlardan farklı mı?” diye sorabilirsiniz. Hayır, aynı kurallar geçerli. Yalnız  şunu hatırlatalım. Takasbank'a teslim edilen nakit teminatların faizi %15 oranında tevkifata tabi ve yine bu da bu gelirler üzerindeki nihai vergi.

“Peki bir türevde kar ettim birinde de zarar ettim. Bunların birbirine mahsubu mümkün mü?”- Üç aylık dönem içerisinde yaptığımız türev işlemleriniz bunlar tek bir işlemmiş gibi dikkate alınacak ve  kar ile zararlarınız - takvim yılını aşmamak şartıyla - birbirinden mahsup edilebilecek. 

Burada belki dikkat edilmesi gereken bir konu ise türev işlemlerin herhangi bir menkul kıymete bağlı olarak yapılıp yapılmadığı. Çünkü menkul kıymete dayalı olarak yapılan bir türev işlemi söz konusu ise sınıflandırma yaparken bu menkul kıymetin dahil olduğu grup esas olarak dikkate alınıyor.  Örneğin, dövize dayalı bir vadeli işlem ve opsiyon sözleşmesi menkul kıymete bağlı olarak yapılmadığından farklı bir grupta telakki ediliyor. Velhasıl bunların karı zararı birbirine mahsup edilemiyor. 

Böylece bu podcast serimizin onuncu bölümünün sonuna gelmiş bulunuyoruz. Uykuya dalmadan buraya kadar gelmiş olduğunuz için özür diliyorum. Bir sonraki bölümde buluşuncaya kadar keyifli, sağlıklı, bol kazanç ve az vergili günler diliyorum.

İletişim Formu

PwC çözümleri hakkında daha fazla bilgi edinmek için bize ulaşın

İletişim

Umurcan Gago

Umurcan Gago

Varlık ve Servet Yönetimi Sektörü Lideri, PwC Türkiye

Telefon: +90 212 326 6098