Playback of this video is not currently available
Tüketici dünyasının geleceğini şekillendiren beş trend Küresel trendleri içeren ve bu trendleri Türkiye özelinde bulgularla destekleyen PwC Tüketici Dünyasının Geleceği araştırması ile geleceği şekillendiren beş trendi keşfedin.
Küresel trendleri içeren ve bu trendleri Türkiye özelinde bulgularla destekleyen PwC Tüketici Dünyasının Geleceği araştırması ile geleceği şekillendiren beş trendi keşfedin.
1
COVID-19 sonrasında gerçekleştirdiğimiz Tüketici İçgörüleri Araştırması Türkiye bulgularına göre, pandemi öncesinde en çok tercih edilen alışveriş yöntemi mağazada alışveriş iken, COVID-19 etkisiyle bu tercihlerin değiştiği gözlemlendi. Salgın sonrasında akıllı telefondan mobil alışveriş (%23) tüketicilerin en çok tercih ettikleri yöntem olurken, bunu bilgisayar ve tablet gibi diğer mobil platformlarda yapılan alışverişler izledi.
Görünen o ki, mağaza kavramı gelişmeye devam edecek. Dijital olan her yapıya doğru yönelim ve modern perakende devlerinin etkisiyle, fiziksel ve dijital perakende alanlarında inovasyon ön planda yer alacak.
2
Tüketicilerin hem ürünlerden hem de markalardan beklentilerinin sil baştan belirlendiği bir dönem yaşanıyor. Tüketiciler, kendi değer ve inançlarını yansıtan, amaç odaklı marka arayışı içindeler. Şirketlerden de bu yönde sosyal bilinci gerçekçi ve somut adımlar bekliyorlar. Sosyal bilinç sahibi tüketiciliğin giderek gelişmesiyle birlikte, markalar da hangi değerleri yansıttıklarını tüketiciye ifade etme veya bunu netleştirme imkânı buluyor.
Yeni dönemde tüketiciler önemseyen, bütünsel sağlığa (well-being) ve inovasyona öncelik veren markaların sıkı takipçisi olacak:
Dünyada olduğu gibi Türkiye’de de artık tüketiciler sadece kendilerinin değil, gezegenimizin de önemsenmesini, korunmasını istiyor. Sürdürülebilir davranış ya da yaşam tarzı uygulamalarını özendirmek konusunda tüketicilere göre en büyük sorumluluk %56 ile kamu kurum ve kuruluşlarına ait olmalı. Tüketiciler sürdürülebilirlik konusunda kendilerine de pay çıkararak kamu kurum ve kuruluşlarından sonra %14 ile en büyük sorumluluğu kendilerinde görüyorlar. Pandemi öncesinde olduğu gibi tüketicilerin sürdürülebilirlik için yaptıkları en büyük eylem, plastik kullanımından kaçınma ve daha az ambalaj tüketme yönünde oluyor.
Playback of this video is not currently available
Tüketiciler güvendikleri ve kendi değerleriyle uyumlu olan markalara yöneldikçe, sosyal bilinç sahibi tüketicilik kavramı gelişmeye devam edecek.
3
Tedarik zincirleri, tüketici davranışlarının ve beklentilerinin kayda değer şekilde değişmesi ve çok kanallı alışveriş ile çoklu tedarik noktaları gibi trendlerin, taleplerin tahmin edilmesini ve şekillendirilmesini zorlaştırması nedenleriyle baskı altında. Pandemi, olağanüstü hava koşulları, iş gücü açıkları ve ekonomik milliyetçiliğin yükselişi gibi diğer faktörler de tedarik zincirlerini etkiliyor.
Geleceğin tedarik zinciri otonoma yakın bir seviyede faaliyet gösterecek ve kendi işleyişini düzenleyebilecek “akıllı” kararlar alacak. Etkili bir tedarik zinciri yönetimi için uçtan uca görünürlük bu belirsizlik ortamında birinci öncelik olacak. Envanterin bulunduğu yer, mevcut durumu, stok hareketleri ve müşteri talebine ilişkin doğru bir durum değerlendirmesi, uçtan uca görünürlük için olmazsa olmaz olacak. Tedarik zincirinin ihtiyaçlara karşılık verir ve esnek olmasının da sağlanması gerekecek.
PwC Küresel Tüketici İçgörüleri Araştırması 2021 bulgularına göre tüketicilerin yarısından fazlası (%56), tedarik zincirindeki şeffaflık ve izlenebilirliğin ürün satın alma kararlarında önemli faktör olduğunu söylüyor.
Playback of this video is not currently available
Geleceğin tedarik zinciri otonoma yakın bir seviyede faaliyet gösterecek ve kendi işleyişini düzenleyebilecek “akıllı” kararlar alacak.
4
Tüketici pazarlarının geleceğini şekillendiren trendlerden birçoğunun gıdanın geleceği üzerinde önemli etkisi olacak. Pandemi öncesinde bile, tüketiciler daha sağlıklı ve sürdürülebilir sağlık ve gıda ürünleri talep ediyordu. Daha sürdürülebilir bir beslenme modeli için diyetlerine daha fazla sebze-meyve dahil ettiklerini ifade eden tüketiciler artık ambalaj atıklarının azaltılması, tedarik zinciri şeffaflığı ve adil iş gücü uygulamaları dahil olmak üzere gıda endüstrisindeki ESG konularında hesap verebilirlik ve şeffaflık da talep ediyor.
Birçok tüketici özellikle sürdürülebilir olmaları ve algılanan değerleri nedeniyle yerel kaynaklı butik ürünlere yönelecek ve bu ürünler için ekstra ücret ödemeyi kabul edecek.
5
ESG’ye giderek daha fazla öncelik verenler sadece tüketiciler değil. Üst düzey yöneticiler, hissedarlar ve kamu yönetimleri ESG girişimlerinin artık seçenek değil zorunluluk olduğunu ifade ediyor. Diğer sektörlerdeki liderler gibi tüketici pazarları liderlerinin de değer yaratma stratejilerini yeniden tasarlamaları gerekecek. Değer yaratmanın artık finansal verimliliğe olduğu kadar dayanıklılığa ve şirketlerin toplumun iyiliğine katkısına bağlı olduğunu kabul etmek gerekiyor.
Sektörün önde gelen şirketleri uyumluluk için düzenleme beklemese de pandemi sürdürülebilirlik veya diğer ESG konularında tüketici pazarlarında ek düzenlemelere yol açabilir. Özellikle şirketler açısından sadece bulundukları ülkelerin düzenlemelerini takip etmek yeterli değil. İhracat pazarları, tedarik zincirleri, finansmana erişim gibi tüm ekosistemlerinde halihazırda geçerli ve geçerli olma sürecindeki ilgili düzenlemeler takip edilmeli, bunlarla uyumlu hale gelinmeli.
ESG gündeminin tüketici davranışlarına nasıl etki ettiğini değerlendirdiğimizde sürdürülebilir alışveriş kavramının ortaya çıktığını görüyoruz. Tüketiciler artık alışverişlerinin de sürdürülebilir olmasını talep ediyor. PwC Küresel Tüketici İçgörüleri Araştırması 2021 bulgularına göre küresel tüketicilerin yarısından fazlası alışverişlerinde sürdürülebilir davranışlar sergilediğini düşünüyor. Araştırmaya katılanların %55’i çevre konusunda bilinçli ve çevreyi koruyan şirketlerden alışveriş yaptığını belirtirken, aynı zamanda üretim sürecini ve kaynağını şeffaf bir şekilde takip edebildiği ürünleri tercih ettiğini belirtiyor.
Playback of this video is not currently available
Çevresel, Sosyal ve (Kurumsal) Yönetişim (ESG) Düzenleyici kurumlar ve yönetim kurullarının, şirketlerin Çevresel, Sosyal ve (Kurumsal) Yönetişim konularına odaklanmalarına ilişkin yaptırımları artıracak.
Pandemi ile birlikte büyük değişimler geçiren tüketim ürünleri ve perakende sektörleri artık müşterilerine yeni alışveriş deneyimleri sunmayı amaçlıyor. Bu dönemde artan internet üzerinden alışveriş ve temassız ödeme sistemleri nedeniyle tüketiciler, alışverişlerini daha güvenli bir şekilde yapabilmeyi de bir öncelik haline getirmiş durumda.
Önümüzdeki dönemde tüketim ürünleri ve perakende sektöründeki şirketler öncü olmak üzere, tüm şirketler siber güvenlik stratejilerini gözden geçirerek olası bir siber saldırı riskine karşı da dayanıklılıklarını artırmaları gerekiyor.
COVID-19 krizi ve uzun vadeli etkileri henüz sona ermedi ve önemli bir süre daha hissedilmeye devam edecek. Yeni dengeleri bulup geleceğe doğru yol alırken sorunları gidermenizi, organizasyonu gözden geçirmenizi ve iş süreçlerinizi yeniden tasarlamanızı sağlayacak bazı adımlar: