Teknoloji şirketlerinin CEO’ları Üretken Yapay Zekânın getirdiği yeni fırsatlardan yararlanabilmek için çalışanlarına yatırım yapıyor. Diğer sektörlerin CEO’larının bu konudaki görüşleri ise taban tabana zıt.
Bazı CEO’lar üretken yapay zekânın iş verimini artırma ve daha yalın bir iş gücü kazandırma potansiyeliyle yakından ilgileniyorlar. PwC’nin 27. Küresel CEO Araştırmasına katılan 4.702 CEO’nun dörtte biri, üretken yapay zekâ nedeniyle 2024 yılında çalışan sayısını %5 veya daha fazla azaltmayı planladıklarını söylüyor. Bu da birçok liderin bu teknolojiyi, aynı işleri daha az çalışanla gerçekleştirmenin bir yolu olarak gördüğü anlamına geliyor. Bu şirketler, maliyet savaşını kazanırken büyüme savaşını kaybetme riskiyle karşı karşıyalar ve dönüşümün en önemli ayağı olan inovasyondan feragat etmek zorunda kalabilirler.
Teknoloji CEO’ları ise farklı bir rota izliyorlar. Yukarıdaki grafikte görüldüğü gibi, teknoloji CEO’ları arasında üretken yapay zekâyı, çalışan sayısını azaltmanın bir yolu olarak görenlerin oranı çok daha düşük. Aslında bu CEO’ların neredeyse dörtte biri, bu teknolojiden avantaj elde etmek için çalışan sayılarını artırmayı planlıyor. Bu durum, teknoloji liderlerinin üretken yapay zekânın dönüştürücü potansiyelini anladığını ve bu teknolojiyi yalnızca verimliliği artırmanın bir yolu olarak değil, aynı zamanda farklı şekillerde değer yaratmanın bir aracı olarak görmesinin güçlü bir işareti. Bu aynı zamanda teknoloji sektörünün diğer yapay zeka türlerini benimseme deneyimlerinden ders çıkardığını da gösteriyor.
Diğer sektörlerdeki CEO’lar da aynı yolu izlemeliler. Bunu gerçekleştirmek için:
Tüm çalışanların becerilerini geliştirin. Eğitim ve gelişim programlarıyla üst düzey yöneticilerden, ön saflardaki çalışanlara kadar herkes, yapay zekâyı nasıl kullanacaklarını öğrenerek işlerini daha iyi ve daha verimli şekilde yapabilirler. Tüm işgücünü kapsayan bir yetenek geliştirme yaklaşımı, birbirinden tamamen bağımsız yetkinlik alanları oluşmasını önler ve herkes için temel beklentiyi yükseltir. Esnek eğitim müfredatı, güvenli denemeleri teşvik etmeli, ilk başta sonuçları iyileştirmenin küçük ve güvenli yollarına odaklanmalıdır - örneğin, yeni içerik oluşturmak veya daha hızlı oluşturmak gibi.
Çalışan rollerini yenilik, fikirler ve yaratıcılık üzerine yeniden odaklayın. Üretken yapay zekâyla ilgili asıl risk, bu teknoloji tarafından yerinin alınması değil; bu teknolojiyi anlayan ve onunla akıllıca çalışmayı bilen diğer insanlar tarafından yerinin alınması. Çalışanlara bu gerçeği aşılamak, üretken yapay zekâyı, büyüme için olumlu bir güç olarak konumlandırmak ve çalışanları bu teknolojiyi yaratıcı bir şekilde kullanmaya teşvik etmekle başlıyor. Şirketler iş yapma biçimlerini yeniden keşfetme konusunda giderek artan bir baskıyla karşı karşıya kaldıkça, daha önce yaratıcılık anlamında fazla yetki verilmeyen çalışanlar da dahil olmak üzere, sürekli inovasyon yapmak ve uygulamak giderek daha önemli hale geliyor.
Doğru bilgi teknolojileri işlevini oluşturun. Bilgi teknolojileri fonksiyonu, bir işletmede öncü olmalıdır. Bu, BT’yi yeni rollerle, örneğin komut (prompt) mühendisleriyle yeniden şekillendirmek ve verimliliği artırmanın ötesine geçen, üretkenlik, karlılık ve yeni ürünler gibi önceliklere hitap eden BT’ye özgü üretken yapay zekâ özgü kullanım senaryolarını hızla uygulamaya koymak anlamına geliyor.
Üretken yapay zekânın verimliliği artıracağı çok açık; ancak onu yalnızca bu amaçla görmek bu teknolojiden tam anlamıyla yararlanamamak demek. Şirketler, teknoloji CEO'ları gibi büyümeye ağırlık vererek, bu teknolojiden maksimum verim alabilirler.