Özel Pazarların parlak dönemi

Özel Pazarlarda değer yaratmanın yeni kuralları

Özel Pazara yatırımlar hız kesmeden devam ediyor. Özel Pazar, küresel sermaye piyasalarındaki hacmini artırdıkça, sektör de kendi içinde her zamankinden daha da fazla düzenlemeye ve incelemeye konu oluyor. Özel Pazarın buluşturduğu taraflar, bu zorlu ortamda daha iyi performans gösterebilmek için değer yaratma stratejilerini baştan ele alıp, gerek şirketlerinde gerekse yönettikleri portföylerde stratejik konumlandırma, operasyonel mükemmellik ve sermaye verimliliğine odaklanan bir strateji izlemeli.

Değişime yol açan etkenler

Getiri elde etmek zorlaşıyor

Ekonomik gerileme dönemleri, özellikle şirket, altyapı veya gayrimenkul varlıklarının daha düşük maliyetle satın alınması söz konusu olduğunda Özel Pazar yöneticileri için fırsatlar doğurabilir.

Ancak bu fırsatlar yöneticilerin hedefledikleri getirileri elde edebilmeleri için tek başına yeterli olmayabilir. COVID-19, ekonomileri birçok yönden alt üst ederek satın alma fiyatlarının da yükselmesine neden oldu. Bu nedenle, Özel Pazar yöneticilerinin bu dönemde gelirlerini artırmak ve yeni değerler yaratmak için başka yollar izlemesi gerekiyor.

En son yaşanan küresel durgunluktan edindiğimiz deneyimlere göre, kaynaklarını yeni değer yaratmaya ayıran şirketlerin bu çabalarının karşılığını aldıklarını gördük. Değer yaratma ekipleri olan özel sermaye fonları, özel ekipleri olmayanlara kıyasla durgunluk döneminde daha yüksek getiri oranlarına ulaştı.

Paydaşların tutumları hedefleri değiştiriyor

Yatırımcıların da etkisiyle, Çevresel, Sosyal ve (Kurumsal) Yönetişim artık fon özel incelemelerinde tamamlanması gereken bir formaliteden çok daha fazlası haline geldi. Daha da önemlisi, bazı yatırımcılar Çevresel, Sosyal ve (Kurumsal) Yönetişim konusunu değer koruma ve üretmenin çok önemli bir kaynağı olarak görüyor.

Hâlâ büyüme fırsatı var

Yatırımcılar, daha düşük riskli ve daha likit varlık sınıflarının elde etmekte zorlandığı getirileri sağlamak için Özel Pazarlara yönelmeye devam ediyor.

Sonuç olarak, Özel Pazardaki yönetim altındaki varlıkların (AuM) önümüzdeki yıllarda ekonomik toparlanmanın gidişatına bağlı olarak - grafikte görüldüğü gibi - büyümesi bekleniyor. Temel durum senaryosuna göre Özel Pazar, sermaye piyasalarının küçük ama hızlı büyüyen ve etkisi yüksek bir bölümü olarak, 2025 yılına kadar küresel AuM'nin% 10'undan fazlasını oluşturacaktır.

Toparlanma senaryoları arasında büyük farklılıklar yok. Bu, Özel Pazarın ekonomik durgunluklar karşısında ne dayanıklı olduğunun bir göstergesi. En kötü senaryoda bile yönetim altındaki varlıkların 2019’dan 2025’e kadar yaklaşık %50 büyüyeceğini tahmin ediyoruz.

Büyük şirketler ağırlığını koruyor ancak işin uzmanları rol çalabilir

Özel Pazardaki rekabet yoğunlaşmaya devam ediyor. Kurumsal yatırımcıların çok varlıklı alanlara geçişi, daha küçük ve tek varlık odaklı yöneticilerin piyasadaki büyük rakiplerle rekabetini zorlaştırıyor. Özel inceleme maliyetleri ve beraberinde getirdiği zorluklar nedeniyle bazı yatırımcılar da taahhütlerini daha az sayıda şirketle sınırlandırmayı tercih ediyor.

Lider şirketler sektördeki ağırlığını artırıyor. Bunun en açık göstergesi grafikte de gösterildiği gibi zaman içinde daha büyük mega-fonlar yaratabilme yetenekleri. Yine de doğru becerilere, marka gücüne ve çok varlıklı stratejilere sahip uzman oyunculara piyasada hala yer var. Yeterli büyüklüğü ve uzmanlığı olmayan şirketler ise sektörün en savunmasız oyuncuları olarak tablonun dışına itilme riskiyle karşı karşıyalar.

Varlık sınıfları

Satın alma ve kurumsal toparlanma fırsatlarının artmasıyla, özel sermaye fonları gündemdeki varlık sınıfı haline geldi. Güçlü bir fon oluşturma çabası, likit varlıkların kullanılması için baskıyı artırarak değerlemelerin abartılmasına neden oldu. Bu zorluklar şirketleri Çevresel, Sosyal ve (Kurumsal) Yönetişim dahil olmak üzere değer yaratacak yeni yollar aramaya itiyor.

Daha fazlası için tıklayınız

COVID-19, altyapı sektörünün enerji gibi bazı alt sektörlerinde küçük değişimlere sebep olsa da, geçmişte havalimanları gibi istikrarlı gelir kaynaklarında keskin gelir düşüşlere neden oldu. Fiber optik gibi bazı altyapı varlıkları ise yatırımların merkezinde yer almaya başladı.

Daha fazlası için tıklayınız

COVID-19, perakende mağazacılığını yavaşlatarak kira gelirlerinde büyük ölçüde bir ertelemeye yol açtı. Pandemi uzun vadede uzaktan çalışmayı ve online alışverişi hızlandırarak boş ofislerin ve boş perakende alanlarının artmasına neden olacak. Ancak, bu alandaki yatırım ve büyüme potansiyeli hala güçlü.

Daha fazlası için tıklayınız

Banka dışı borçlanma 2008-2009 küresel durgunluğunun ardından hızla artmıştı. Şimdi ise gelişmiş ekonomilerde, hatta Avrupa’da bile banka dışı borçlanma miktarları, banka kredilerini geçmiş durumda. En büyük sermaye dağıtım fırsatlarının, kurtarma finansmanı, gayrimenkul, altyapı ve doğrudan borçlandırma alanlarında olması bekleniyor.

Daha fazlası için tıklayınız

İletişim

Engin Alioğlu

Engin Alioğlu

Özel Sermaye Sektörü Lideri, PwC Türkiye

Telefon: +90 212 376 5397